Şimdi size göstereceğim mükemmel kombinezon ünlü British Chess Magazine’de yayınlanınca altına editörler şöyle yazar: Bu beyefendi uzunca süredir kombinezonlarının derinliği ve inceliğiyle ünlü. Kombinezonlarındaki şeytani mükemmellik, bizi onun bu yetenek için karanlıklar prensiyle anlaşma yapmış olabileceğini düşündürtüyor. Bu beyefendi çok şanslı. İyi ki kutsal engizisyon mahkemeleri kalmış durumda çünkü aksi halde kendini şeytanla anlaşma yaptığı için zindanda işkence edilirken bulabilirdi. Bu bahsedilen kişiyi resimde görüyorsunuz. Alekhine’i yenen İngiliz usta Burn müydü Ünlü Macar Usta Maroczy mi? Ünlü Nimzowitsch mi yoksa Dünya Şampiyonu Lasker mi? Hiç biri! Bahsettikleri kişi ortadaki Viktor Tietz idi. İş adamı ve politikacıydı Amatör sayılabilecek bir satranç
#çılgın fedalar #çılgın fedalar Meksika doğumlu Carlos Torre satranç tarihinde çok parlak bir yere sahip olabilecekken kariyerinin daha başında yaşadığı zihinsel bir buhrandan dolayı satrancı 22 yaşında bırakmak zorunda kalmış ve hayatının geri kalanını hastanede geçirmiştir. Buna rağmen ölmeden sadece 1 sene önce FIDE tarafından Büyükusta ilan edilmiştir. Gençliğinde aynen Morphy ve Capablanca gibi çok hızlı oynuyor ve analitik düşünüyordu. Farkı ise fakir bir aileden geldiği için satrancı geç yaşlarda öğrenmesiydi. Kariyeri kısa sürse de dünya satranç mirasına hediye ettiği iki eseri göstermek isterim. İlki 1925 Moskova Turnuvasında Lasker’e karşı parlak kazancı. Bu turnuvada Torre Lasker ve Capablanca’ya çok yakın
Dünya Şampiyonu Boriss Spassky gelmiş geçmiş en yaratıcı oyunculardan birisi kabul edilir. Konum bilindik kalıpların dışına çıkınca Capablanca, Spassky ve Karpov en başarılı masa başı oyuncuları olarak görülmektedir. Bu örnekte de Spassky çok zor durumdayken olağanüstü bir feda ile konumu karıştırmayı başarıyor. At altta iken Spassky’nin aletlerini nasıl etkin kullanabildiği adeta ders niteliğinde.
Büyükusta Mert Erdoğdu 1.e4 Ac6 Nimzowitsch Savunmasına karşı tercih ettiği 2.Af3 hamlesiyle geniş alana sahip olduğu bir açılış konumu elde ediyor. Sonrasında rakibin filini oyun dışı bırakıyor ve bu fili düşürme planını uyguluyor. Çaresi durumdaki rakibi Shanava’nın yarattığı taktik karışıklıklar Erdoğdu’ya çok ilginç bir saldırı yaratma imkanı verir. Sonrası ise taktik bir şölen!
Carlsen özellikle hızlı ve yıldırım oyunlarda değişik ve hatta garip sayılabilecek açılışları ve savunmaları tercih edebiliyor. Bunun sebebi, bu egzantrik girişimlerde bulunabilecek üstünlükte olduğunu düşünmesi de olabilir veya belki de rakibi açılış hazırlığından uzaklaştırarak zorda bırakacağını varsayması da. Güçlü rakibinin 1.Af3 hamlesine beklenmedik şekilde 1…b5 yaparak sıra dışı bir tercihte bulunuyor. Rakibi kısa süre içerisinde merkezi ele geçiriyor ve Carlsen’i oldukça zor konuma düşürüyor. Bakalım bu zor durumda son gülen kim olacak?
Genelde vezir fedalarının hemen sonuç alması beklenir. Fedadan sonra ya verdiğinizden fazlasını alırsınız veya daha sıklıkla olduğu gibi rakibi mat edersiniz. Satrançta konumsal veya sezgisel feda ifadesi, fedadan sonra hemen sonuç alınmayan durumlar için kullanılır. SSCB döneminde Büyükusta bile olmamasına rağmen Tal gibi oyuncuların korkulu rüyası olan ve olağanüstü yaratıcı bir stile sahip olan Nezhmetdinov’un çok parlak bir oyununu inceliyoruz.
Satrançta iyi hamleleri bulabilmek kadar kötü hamlelerden ve kötü alışkanlıklardan da sakınmak önemlidir. Bu videoda yapılan tipik hataları inceledik. Örneğimiz Morphy’nin 1855 yılında kale çıkarak oynadığı bir oyun. Keyifli seyirler!
Youtube’daki satranç videoları satrançseverler tarafından yoğun şekilde takip edilmekte. Artık televizyonun yerini tutan youtube, temelde bir eğlence mekanı ve genelde de ilginç satranç oyunları paylaşılmakta. Şimdi izleyeceğiniz videonun öğretici olmasını istedik ve taktik mücadele içeren bir oyunda dikkat etmeniz gereken bazı noktaları 8 maddede listeledik.
Oyunumuz Steinitz - Paulsen 1870. Dünya Şampiyonu Wilhelm Steinitz Şah Gambitinde kendi cesur buluşu olan Steinitz Gambitini oynuyor ve hızlı gelişim ve merkez kontrolü için şahını ortaya çıkıyor. Daha İlk 12 hamlede 4 kez şahıyla oynayan Steinitz, buna rağmen üstünlük elde eder ve nihayetinde bitirici bir saldırı şansına kavuşur.
te yandan satranç oynarken taşları yeme alışkanlığı da oyun gücünü etkileyen sorunlardan birisi. ŞAT yöntemi yani Şah Çekiş, Alış ve Tehdit temel hesaplama yöntemimiz. Ve elbette iyi mi diye şah çekişlere bakmalıyız. Ne var ki satranç tahtasında yapılan gereksiz alışlar ise kötüdür. Bu önemli konuyu detaylı inceledik.
Şimdi size göstereceğim mükemmel kombinezon ünlü British Chess Magazine’de yayınlanınca altına editörler şöyle yazar: Bu beyefendi uzunca süredir kombinezonlarının derinliği ve inceliğiyle ünlü. Kombinezonlarındaki şeytani mükemmellik, bizi onun bu yetenek için karanlıklar prensiyle anlaşma yapmış olabileceğini düşündürtüyor. Bu beyefendi çok şanslı. İyi ki kutsal engizisyon mahkemeleri kalmış durumda çünkü aksi halde kendini şeytanla anlaşma yaptığı için zindanda işkence edilirken bulabilirdi. Bu bahsedilen kişiyi resimde görüyorsunuz. Alekhine’i yenen İngiliz usta Burn müydü Ünlü Macar Usta Maroczy mi? Ünlü Nimzowitsch mi yoksa Dünya Şampiyonu Lasker mi? Hiç biri! Bahsettikleri kişi ortadaki Viktor Tietz idi. İş adamı ve politikacıydı Amatör sayılabilecek bir satranç
#çılgın fedalar #çılgın fedalar Meksika doğumlu Carlos Torre satranç tarihinde çok parlak bir yere sahip olabilecekken kariyerinin daha başında yaşadığı zihinsel bir buhrandan dolayı satrancı 22 yaşında bırakmak zorunda kalmış ve hayatının geri kalanını hastanede geçirmiştir. Buna rağmen ölmeden sadece 1 sene önce FIDE tarafından Büyükusta ilan edilmiştir. Gençliğinde aynen Morphy ve Capablanca gibi çok hızlı oynuyor ve analitik düşünüyordu. Farkı ise fakir bir aileden geldiği için satrancı geç yaşlarda öğrenmesiydi. Kariyeri kısa sürse de dünya satranç mirasına hediye ettiği iki eseri göstermek isterim. İlki 1925 Moskova Turnuvasında Lasker’e karşı parlak kazancı. Bu turnuvada Torre Lasker ve Capablanca’ya çok yakın
Dünya Şampiyonu Boriss Spassky gelmiş geçmiş en yaratıcı oyunculardan birisi kabul edilir. Konum bilindik kalıpların dışına çıkınca Capablanca, Spassky ve Karpov en başarılı masa başı oyuncuları olarak görülmektedir. Bu örnekte de Spassky çok zor durumdayken olağanüstü bir feda ile konumu karıştırmayı başarıyor. At altta iken Spassky’nin aletlerini nasıl etkin kullanabildiği adeta ders niteliğinde.
Büyükusta Mert Erdoğdu 1.e4 Ac6 Nimzowitsch Savunmasına karşı tercih ettiği 2.Af3 hamlesiyle geniş alana sahip olduğu bir açılış konumu elde ediyor. Sonrasında rakibin filini oyun dışı bırakıyor ve bu fili düşürme planını uyguluyor. Çaresi durumdaki rakibi Shanava’nın yarattığı taktik karışıklıklar Erdoğdu’ya çok ilginç bir saldırı yaratma imkanı verir. Sonrası ise taktik bir şölen!
Carlsen özellikle hızlı ve yıldırım oyunlarda değişik ve hatta garip sayılabilecek açılışları ve savunmaları tercih edebiliyor. Bunun sebebi, bu egzantrik girişimlerde bulunabilecek üstünlükte olduğunu düşünmesi de olabilir veya belki de rakibi açılış hazırlığından uzaklaştırarak zorda bırakacağını varsayması da. Güçlü rakibinin 1.Af3 hamlesine beklenmedik şekilde 1…b5 yaparak sıra dışı bir tercihte bulunuyor. Rakibi kısa süre içerisinde merkezi ele geçiriyor ve Carlsen’i oldukça zor konuma düşürüyor. Bakalım bu zor durumda son gülen kim olacak?
Genelde vezir fedalarının hemen sonuç alması beklenir. Fedadan sonra ya verdiğinizden fazlasını alırsınız veya daha sıklıkla olduğu gibi rakibi mat edersiniz. Satrançta konumsal veya sezgisel feda ifadesi, fedadan sonra hemen sonuç alınmayan durumlar için kullanılır. SSCB döneminde Büyükusta bile olmamasına rağmen Tal gibi oyuncuların korkulu rüyası olan ve olağanüstü yaratıcı bir stile sahip olan Nezhmetdinov’un çok parlak bir oyununu inceliyoruz.
Satrançta iyi hamleleri bulabilmek kadar kötü hamlelerden ve kötü alışkanlıklardan da sakınmak önemlidir. Bu videoda yapılan tipik hataları inceledik. Örneğimiz Morphy’nin 1855 yılında kale çıkarak oynadığı bir oyun. Keyifli seyirler!
Youtube’daki satranç videoları satrançseverler tarafından yoğun şekilde takip edilmekte. Artık televizyonun yerini tutan youtube, temelde bir eğlence mekanı ve genelde de ilginç satranç oyunları paylaşılmakta. Şimdi izleyeceğiniz videonun öğretici olmasını istedik ve taktik mücadele içeren bir oyunda dikkat etmeniz gereken bazı noktaları 8 maddede listeledik.
Oyunumuz Steinitz - Paulsen 1870. Dünya Şampiyonu Wilhelm Steinitz Şah Gambitinde kendi cesur buluşu olan Steinitz Gambitini oynuyor ve hızlı gelişim ve merkez kontrolü için şahını ortaya çıkıyor. Daha İlk 12 hamlede 4 kez şahıyla oynayan Steinitz, buna rağmen üstünlük elde eder ve nihayetinde bitirici bir saldırı şansına kavuşur.
te yandan satranç oynarken taşları yeme alışkanlığı da oyun gücünü etkileyen sorunlardan birisi. ŞAT yöntemi yani Şah Çekiş, Alış ve Tehdit temel hesaplama yöntemimiz. Ve elbette iyi mi diye şah çekişlere bakmalıyız. Ne var ki satranç tahtasında yapılan gereksiz alışlar ise kötüdür. Bu önemli konuyu detaylı inceledik.
Şimdi size göstereceğim mükemmel kombinezon ünlü British Chess Magazine’de yayınlanınca altına editörler şöyle yazar: Bu beyefendi uzunca süredir kombinezonlarının derinliği ve inceliğiyle ünlü. Kombinezonlarındaki şeytani mükemmellik, bizi onun bu yetenek için karanlıklar prensiyle anlaşma yapmış olabileceğini düşündürtüyor. Bu beyefendi çok şanslı. İyi ki kutsal engizisyon mahkemeleri kalmış durumda çünkü aksi halde kendini şeytanla anlaşma yaptığı için zindanda işkence edilirken bulabilirdi. Bu bahsedilen kişiyi resimde görüyorsunuz. Alekhine’i yenen İngiliz usta Burn müydü Ünlü Macar Usta Maroczy mi? Ünlü Nimzowitsch mi yoksa Dünya Şampiyonu Lasker mi? Hiç biri! Bahsettikleri kişi ortadaki Viktor Tietz idi. İş adamı ve politikacıydı Amatör sayılabilecek bir satranç
#çılgın fedalar #çılgın fedalar Meksika doğumlu Carlos Torre satranç tarihinde çok parlak bir yere sahip olabilecekken kariyerinin daha başında yaşadığı zihinsel bir buhrandan dolayı satrancı 22 yaşında bırakmak zorunda kalmış ve hayatının geri kalanını hastanede geçirmiştir. Buna rağmen ölmeden sadece 1 sene önce FIDE tarafından Büyükusta ilan edilmiştir. Gençliğinde aynen Morphy ve Capablanca gibi çok hızlı oynuyor ve analitik düşünüyordu. Farkı ise fakir bir aileden geldiği için satrancı geç yaşlarda öğrenmesiydi. Kariyeri kısa sürse de dünya satranç mirasına hediye ettiği iki eseri göstermek isterim. İlki 1925 Moskova Turnuvasında Lasker’e karşı parlak kazancı. Bu turnuvada Torre Lasker ve Capablanca’ya çok yakın
Dünya Şampiyonu Boriss Spassky gelmiş geçmiş en yaratıcı oyunculardan birisi kabul edilir. Konum bilindik kalıpların dışına çıkınca Capablanca, Spassky ve Karpov en başarılı masa başı oyuncuları olarak görülmektedir. Bu örnekte de Spassky çok zor durumdayken olağanüstü bir feda ile konumu karıştırmayı başarıyor. At altta iken Spassky’nin aletlerini nasıl etkin kullanabildiği adeta ders niteliğinde.
Büyükusta Mert Erdoğdu 1.e4 Ac6 Nimzowitsch Savunmasına karşı tercih ettiği 2.Af3 hamlesiyle geniş alana sahip olduğu bir açılış konumu elde ediyor. Sonrasında rakibin filini oyun dışı bırakıyor ve bu fili düşürme planını uyguluyor. Çaresi durumdaki rakibi Shanava’nın yarattığı taktik karışıklıklar Erdoğdu’ya çok ilginç bir saldırı yaratma imkanı verir. Sonrası ise taktik bir şölen!
Carlsen özellikle hızlı ve yıldırım oyunlarda değişik ve hatta garip sayılabilecek açılışları ve savunmaları tercih edebiliyor. Bunun sebebi, bu egzantrik girişimlerde bulunabilecek üstünlükte olduğunu düşünmesi de olabilir veya belki de rakibi açılış hazırlığından uzaklaştırarak zorda bırakacağını varsayması da. Güçlü rakibinin 1.Af3 hamlesine beklenmedik şekilde 1…b5 yaparak sıra dışı bir tercihte bulunuyor. Rakibi kısa süre içerisinde merkezi ele geçiriyor ve Carlsen’i oldukça zor konuma düşürüyor. Bakalım bu zor durumda son gülen kim olacak?
Genelde vezir fedalarının hemen sonuç alması beklenir. Fedadan sonra ya verdiğinizden fazlasını alırsınız veya daha sıklıkla olduğu gibi rakibi mat edersiniz. Satrançta konumsal veya sezgisel feda ifadesi, fedadan sonra hemen sonuç alınmayan durumlar için kullanılır. SSCB döneminde Büyükusta bile olmamasına rağmen Tal gibi oyuncuların korkulu rüyası olan ve olağanüstü yaratıcı bir stile sahip olan Nezhmetdinov’un çok parlak bir oyununu inceliyoruz.
Satrançta iyi hamleleri bulabilmek kadar kötü hamlelerden ve kötü alışkanlıklardan da sakınmak önemlidir. Bu videoda yapılan tipik hataları inceledik. Örneğimiz Morphy’nin 1855 yılında kale çıkarak oynadığı bir oyun. Keyifli seyirler!
Youtube’daki satranç videoları satrançseverler tarafından yoğun şekilde takip edilmekte. Artık televizyonun yerini tutan youtube, temelde bir eğlence mekanı ve genelde de ilginç satranç oyunları paylaşılmakta. Şimdi izleyeceğiniz videonun öğretici olmasını istedik ve taktik mücadele içeren bir oyunda dikkat etmeniz gereken bazı noktaları 8 maddede listeledik.
Oyunumuz Steinitz - Paulsen 1870. Dünya Şampiyonu Wilhelm Steinitz Şah Gambitinde kendi cesur buluşu olan Steinitz Gambitini oynuyor ve hızlı gelişim ve merkez kontrolü için şahını ortaya çıkıyor. Daha İlk 12 hamlede 4 kez şahıyla oynayan Steinitz, buna rağmen üstünlük elde eder ve nihayetinde bitirici bir saldırı şansına kavuşur.
te yandan satranç oynarken taşları yeme alışkanlığı da oyun gücünü etkileyen sorunlardan birisi. ŞAT yöntemi yani Şah Çekiş, Alış ve Tehdit temel hesaplama yöntemimiz. Ve elbette iyi mi diye şah çekişlere bakmalıyız. Ne var ki satranç tahtasında yapılan gereksiz alışlar ise kötüdür. Bu önemli konuyu detaylı inceledik.
“Satranç Kariyerim” İncelemesi (Yazan Can İnce) J.R. Capablanca (ya da halk dilinde “Capa”) satranç tarihinin tartışmasız en önemli karakterlerinden biri olmakla birlikte, Türk satranç tutkunlarının gönlünde ayrı bir yere de sahip. Bu satranç tutkunlarından biri olarak Capa ismini duyduğumda aklıma ilk anda satranç değil; daha çok, kırlarda güzel ezgiler eşliğinde dans eden mutlu insanlara dair pastoral bir tablo geliyor çünkü
Capablanca’nın zannedilenin aksine 1921 yılında Havana’da Lasker’i yenmeden önce şampiyon ilan edildiği çok az bilinen bir olaydır. 23 Ocak 1920 tarihinde Lasker ve Capablanca aralarında Dünya Şampiyonluğu Maçı yapılması konusunda anlaşırlar. Ağustos 1920 yılına gelindiğinde Lasker maça çıkamayacağını ilan eder. Ona göre maçın popüler olmayan koşulları bu maçın gerçekleştirilmesine engeldir. Lasker, Capablanca’nın formalite icabı değil ama güçlü oyunuyla şampiyonluğunu hakettiğini
1.Evveliyat FM Selim Gürcan’ın “Satrançta Ustalık Kursu” kitabının henüz ilk sayfalarına göz atarken, satranç eğitimi alanında yazılmış en iyi Türkçe kaynaklardan birini incelediğiniz izlenimi oluşuyor. Kitap incelemesinde derinleştikçe bu izlenim netleşmiş bir görüşe dönüşüyor. Kullanılan dil, örneklerin doğru seçimi ve bolluğu, kolay okunabilir ve takip edilebilir olması çok büyük avantajlar. [İyi de oğlum, bu saydıkların zaten her satranç kitabında olması gerekenler
“Satranç Kariyerim” İncelemesi (Yazan Can İnce) J.R. Capablanca (ya da halk dilinde “Capa”) satranç tarihinin tartışmasız en önemli karakterlerinden biri olmakla birlikte, Türk satranç tutkunlarının gönlünde ayrı bir yere de sahip. Bu satranç tutkunlarından biri olarak Capa ismini duyduğumda aklıma ilk anda satranç değil; daha çok, kırlarda güzel ezgiler eşliğinde dans eden mutlu insanlara dair pastoral bir tablo geliyor çünkü
Capablanca’nın zannedilenin aksine 1921 yılında Havana’da Lasker’i yenmeden önce şampiyon ilan edildiği çok az bilinen bir olaydır. 23 Ocak 1920 tarihinde Lasker ve Capablanca aralarında Dünya Şampiyonluğu Maçı yapılması konusunda anlaşırlar. Ağustos 1920 yılına gelindiğinde Lasker maça çıkamayacağını ilan eder. Ona göre maçın popüler olmayan koşulları bu maçın gerçekleştirilmesine engeldir. Lasker, Capablanca’nın formalite icabı değil ama güçlü oyunuyla şampiyonluğunu hakettiğini
1.Evveliyat FM Selim Gürcan’ın “Satrançta Ustalık Kursu” kitabının henüz ilk sayfalarına göz atarken, satranç eğitimi alanında yazılmış en iyi Türkçe kaynaklardan birini incelediğiniz izlenimi oluşuyor. Kitap incelemesinde derinleştikçe bu izlenim netleşmiş bir görüşe dönüşüyor. Kullanılan dil, örneklerin doğru seçimi ve bolluğu, kolay okunabilir ve takip edilebilir olması çok büyük avantajlar. [İyi de oğlum, bu saydıkların zaten her satranç kitabında olması gerekenler
“Satranç Kariyerim” İncelemesi (Yazan Can İnce) J.R. Capablanca (ya da halk dilinde “Capa”) satranç tarihinin tartışmasız en önemli karakterlerinden biri olmakla birlikte, Türk satranç tutkunlarının gönlünde ayrı bir yere de sahip. Bu satranç tutkunlarından biri olarak Capa ismini duyduğumda aklıma ilk anda satranç değil; daha çok, kırlarda güzel ezgiler eşliğinde dans eden mutlu insanlara dair pastoral bir tablo geliyor çünkü
Capablanca’nın zannedilenin aksine 1921 yılında Havana’da Lasker’i yenmeden önce şampiyon ilan edildiği çok az bilinen bir olaydır. 23 Ocak 1920 tarihinde Lasker ve Capablanca aralarında Dünya Şampiyonluğu Maçı yapılması konusunda anlaşırlar. Ağustos 1920 yılına gelindiğinde Lasker maça çıkamayacağını ilan eder. Ona göre maçın popüler olmayan koşulları bu maçın gerçekleştirilmesine engeldir. Lasker, Capablanca’nın formalite icabı değil ama güçlü oyunuyla şampiyonluğunu hakettiğini
1.Evveliyat FM Selim Gürcan’ın “Satrançta Ustalık Kursu” kitabının henüz ilk sayfalarına göz atarken, satranç eğitimi alanında yazılmış en iyi Türkçe kaynaklardan birini incelediğiniz izlenimi oluşuyor. Kitap incelemesinde derinleştikçe bu izlenim netleşmiş bir görüşe dönüşüyor. Kullanılan dil, örneklerin doğru seçimi ve bolluğu, kolay okunabilir ve takip edilebilir olması çok büyük avantajlar. [İyi de oğlum, bu saydıkların zaten her satranç kitabında olması gerekenler
Tüm hakkı saklıdır © 2020