İnsan – makine mücadelesinin ikinci oyununda satranç tarihinin en büyük hatası bir Dünya Şampiyonu tarafından yapıldı. Zaman sıkışmasının olmadığı bir konumda konumu dikkatlice inceleyen Kramnik, yaptığı inanılmaz hata ile bilgisayarın kendisini bir hamlede mat etmesine izin verdi. Kramnik nasıl böyle bir hata yaptığını açıklayamıyor. Uzmanlar ise üç boyutlu resimler ve satranç tarihinden örneklerle açıklama girişimlerine çoktan başladılar. Bu konuda basında çıkan yazıları Oğul Köseoğlu sizler için derledi.
Kramnik bir hamlede matı nasıl kaçırdı?
Salı günü Kramnik Deep Fritz’e karşı mükemmel bir oyun çıkardı. Siyah taşlarla zafere ramak kala Dünya Şampiyonu basit bir matı göremedi. Bu nasıl olabilir? Makul bir açıklama var mı? Bu sorulara cevap vermeyi denemek için, “bilişsel psikoloji” alanına değinmek zorundayız.
İkinci oyun ve kaçırılan mat
Yüzyılın hatasının nasıl gerçekleştiğini açıklamadan önce, muhtemelen uzun süre Dünya Şampiyonu’nun uykularını kaçıracak, kabuslarına girecek maça bir bakalım :
Deep Fritz 10 – Kramnik,V (2750) [D10]
Man vs Machine Bonn, Almanya Germany (2), 27.11.2006
1.d4 d5 2.c4 dxc4 3.e4 b5 4.a4 c6 5.Ac3 b4 6.Aa2 Af6 7.e5 Ad5 8.Fxc4 e6 9.Af3 a5 10.Fg5 Vb6 11.Ac1 Fa6 12.Ve2 h6 13.Fe3 Fxc4 14.Vxc4 Ad7 15.Ab3 Fe7 16.Kc1 0-0 17.0-0 Kfc8 18.Ve2 c5 19.Afd2 Vc6 20.Vh5 Vxa4 21.Axc5 Axc5 22.dxc5 Axe3 23.fxe3 Fxc5 24.Vxf7+ Şh8 25.Vf3 Kf8 26.Ve4 Vd7 27.Ab3 Fb6 28.Kfd1 Vf7 29.Kf1 Va7 30.Kxf8+ Kxf8 31.Ad4 a4 32.Axe6 Fxe3+ 33.Şh1 Fxc1 34.Axf8. Şimdi 34…Şg8 35.Ag6 Fxb2 36.Vd5+ Şh7 37.Af8+ Şh8 38.Ag6+ forse beraberliktir. Ama Kramnik 34…Ve3?? oynayarak “Yüzyılın hatasını” yaptı.
35.Vh7# 1-0.
Kramnik’in ayarında, 2800 Elo civarında bir oyuncu bir hamlede matı nasıl kaçırabilir? Doğal olarak, mantıklı bir açıklama yok, ama durumu biraz kavrayabilmek için, “desen tanıma” ve “insan kavrayışı psikolojisi” alanlarından faydalanmamız şart.
En azından olan biteni Kramnik’in kafasından, gözlerinden ve optik sinirlerinden gördüğümüzü hayal edelim. Anlattıklarımızı görsel olarak desteklemek için, Vladimir’in rakibi olan Deep Fritz 10‘un yeni ve mükemmel 3 boyutlu grafiklerini kullanacağız.
Yukarıdaki resim, Vladimir’in derin düşüncelerini gösteriyor. Muhtemelen 34…Şg8 den sonra Deep Fritz’in beraberlik elde ettiğini gördü : 34…Şg8 35.Ag6 Fxb2 36.Vd5+ Şh7 37.Af8+ Şh8 38.Ag6+ ve dikkati, Vezir kanadındaki iki mükemmel piyona yoğunlaştı. Eğer beyaz vezir e4’de olmasaydı, Kramnik basitçe a piyonunu ilerleyip vezire terfi ederek oyunu kazanacaktı.
Peki veziri nasıl saptıracağız? Neden …Ve3 ile vezirleri kırışmak istemeyelim ki? Eğer Beyaz Vxe3 oynarsa Siyah basitçe kazanır : 34…Ve3 35.Vxe3 Fxe3 36.Ag6+ Şh7 37.Af8+ Şg8 38.Ad7 a3 39.bxa3 bxa3 40.g3 a2 41.Şg2 a1V 0-1. Beyaz vezir yerinden ayrılırsa da Siyah’ın oldukça kuvvetli kazanç yolları mevcut : 35.Vxb4 Ve2 36.Vb6 Fe3 ve Beyaz terk edebilir.
Yani, muhtemelen bahsettiğimiz devam yollarını ve pek çoğu vezir kanadındaki piyonların ilerlemesini içeren diğer başka devam yollarını göz önünde bulunduran, Şampiyon’a her şey mükemmel görünüyordu. Yukarıdaki resimde, Kramnik’in gözlerinin vezir kanadında olduğunu görebilirsiniz.
Ne yazık ki, Kramnik bir şekilde Deep Fritz’in 34.Axf8 ile yarattığı tehditin farkına varmadı. Beyaz vezir, atın da koruduğu h7 karesinden bir hamlede mat istiyordu. Siyah, 34…Ve3 ile bu tehditi engelleyecek bir şey yapmıyordu. Böylece, Kramnik bu hamleyi yapar yapmaz anında mat oldu.
Fakat nasıl oldu da Kramnik 34.Axf8‘den sonra oluşan tehditi göremedi? Bu soruya bir açıklama, Rus satranç dergisi “64” editörü, deneyimli satranç oyuncusu ve antrenörü Alexander Roshal’dan geldi.
Roshal, oyunda oluşan mat deseninin satrançta çok nadir karşılaşılan bir desen olduğunu söylüyor. Bu, büyükustaların kendiliğinden repertuarlarında bulunan bir desen değil. Roshal’ın bu fikrini, Bonn’da maçı canlı yorumlayan bir büyükusta da onayladı. Maçı yorumlayan GM, hamlenin büyük bir hata olduğunu fark etmeden, Beyaz’ın – mat hariç – tüm seçeneklerini tartışmaya koyulmuştu.
Alexander Roshal, eğer beyaz at f8 yerine g5 ya da f6’de olsaydı, Kramnik’in matı mikro saniyeler içerisinde göreceğine bizi ikna etmeyi başardı. Bu durumda h7 karesi Kramnik’e üzerinde büyük kırmızı bir ışık ile görünecekti. Bu tarz mat ya da mat tehditleri ile satrançta çok sık karşılaştığımızdan, desen Kramnik’in zihnine çivilenmiş olacaktı. At sıradışı bir karede olunca, karedeki hayali küçük kırmızı ışık yanmadı, ve Kramnik de tehlikeyi görmedi.
İngiliz büyükusta John Nunn ise benzer bir hataya dikkat çekerek bu fikri destekliyor :
Wells,Peter K (2480) – Areshchenko,Alexander (2640) 2006
32…Ae1 33.Fb2 Vg2# 0-1
Acaba Kramnik bu alanda ilk mi? Cevap sanıldığının aksine “hayır”. Esasen daha önceden benzer durumlara alışığız. Satranç tarihçisi ve yazarı Johannes Fischer tarafından derlenmiş birkaç ünlü hata daha :
Staunton,Howard – Anderssen,Adolf 1851
Diyagramda esasen Staunton kayıp konumdadır: 29…Fxf6 30.Vxe6+ Şh7 ve Beyaz g2 karesini koruyamaz. Fakat parlak taktiksel oyunuyla tanınan, 19. yüzyılın en büyük ustalarından Adolf Anderssen, 29…Şf7?? oynayarak 30.Ve8# ile bir hamlede mat oldu!
Steinitz,Wilhelm – HG Voight 1885
İlk resmi Dünya Şampiyonu olmadan bir yıl önce, Wilhelm Steinitz yukarıdaki konumda şah “güvenliği” adına, ne yazık ki siyahın bir önceki hamlesi olan 11…Vc7 ile yarattığı tehditi göremeyerek şöyle oynadı : 12.0-0?? Vxh2# 0-1
Petrosian,Tigran V – Bronstein,David I 1956
1963’den 1969’a kadar Dünya Şampiyonu ünvanını elinde tutan Tigran Petrosian, satrancın tanıdığı en sağlam oyunculardan birisiydi. Bu oyunda zaman sıkışıklığında dahi değildi ve sakince hamlesini yaptı : 36.Ag5?? Axd6 0-1
Huebner,Robert (2600) – Korchnoi,Viktor (2695) 1980
Yukarıdaki konumda, Almanya’nın en iyi büyükustası, tam dört defa dünya şampiyonluğu adayı olmuş olan, ve partinin oynandığı tarihte Karpov ve Korchnoi’nin ardından dünya sıralamasında üçüncü yeri tutan Huebner 63.Şd5?? oynayarak basit bir çatal yedi 63…Ae3+ 0-1.
Christiansen,Larry Mark (2620) – Karpov, Anatoly (2725) 1993
12. Dünya Şampiyonu, tüm zamanların en iyi turnuva oyuncularından birisi olan Karpov, basit ama uzun menzilli bir çatalı nasıl kaçırır? 12.Vd1 ve d6’daki Fil ile h5’teki At aynı anda tehdit altında. Karpov hemen terk etti.
Neticede, görüyoruz ki Kramnik yalnız değil. Tarihte pek çok sayıda çok çok çok kuvvetli oyuncu, benzer hatalarla bir anda maç kaybettiler. Bu da insan olmanın bir cilvesi olsa gerek. Geçenlerde kahveme şeker koyup, şekerin kağıttan kabını masadaki kül tablasının içine bırakacağıma, şekeri kül tablasının içine döküp, kağıdı kahvemin içine attım. Neyse ki bunu milyonlarca insanın önünde bir gösteride yapmadığımdan olsa gerek, dünyanın dört yanından, zekama ve yeteneklerime gelecek olan eleştirilere ve aşağılamalara maruz kalmaktan kıl payı kurtuldum.
İngilizce’de bu tarz hamlelere hata değil, “blunder” denir. “Blunder”, Türkçe’de belki de en iyi “gaf” sözcüğüye karşılanabilir. İşin aslı, biz gaflara heyli alışkın bir toplumuz. Pek çok ünlümüz, sanatçımız, devlet büyüğümüz, her geçen gün yeni bir gaf ile bizi tebessüm ettirmektedir. Neden Kramnik’in bu gafına da gülümseyip geçmeyelim ki?
http://www.chessbase.com/ sitesinde yayınlanan iki yazıdan çok büyük oranda faydalanılmıştır :
http://www.chessbase.com/newsdetail.asp?newsid=3514
http://www.chessbase.com/newsdetail.asp?newsid=3512
Derleyen: O.Oğul Köseoğlu kendini şöyle ifade ediyor:
1983 yazında, Türkiye siyasi haritasının en aşağı solunda doğdu. Dört buçuk yaşında babası satranç oynarken “Baba bu nee?” sorusuna karşılık “Çek elini evladım tahtadan!” şeklinde işittiği azarın neticesinde, oğlunun bitmek bilmeyen ağlamasına yüreği dayanmayan annesi, kendisini satranç ile tanıştırdı.Milli Eğitim Bakanlığı ile biten ilişkisinin ardından “Sen yoluna, ben yoluma” temennisiyle Muğla’dan ayrılıp, Hacettepe Üniversitesi Amerikan Edebiyatı bölümüne kaydoldu. İki senede bir hayli alkol, bir kaç duş ve “Devlet üniversitesinde okunmaz abi!” gibi bir hayat dersi aldıktan sonra, halen pek sevdiği Ankara’dan hayal kırıklığıyla ayrılarak satranç çalışmalarına ağırlık verdi.Yeniden üniversite sınavına girmeye hazırlanırken, sınav ücretini yatırmayı unuttuğu için, bir yıl daha “Öğrenci indirimi olmuyor mu ya?” cümlesini sarf edemeyecek oluşunun verdiği gerginlikle kısa bir cinnet geçirdi. Zor zamanlarda yine yanında satranç vardı! Bu araya giren seneyi de satranç antrenmanına ve Muğla ilinin çeşitli ilçelerindeki genç dimağları satranç ile tanıştırma çalışmalarına ayırdı. Bu zaman zarfında, bir Türk Dil Kurumu gönüllüsü olarak verdiği toplumsal savaşın bir parçası olan, sitede yayınlanan yazıladaki anlatım bozuklukları ve imla hatalarını Sayın Selim Gürcan beyefendiye ispiyonlamak kutsal göreviyle, Satrancokulu.com ailesine ilk adımını attı.2004 yılında İstanbul Bilgi Üniversitesi Karşılaştırmalı Edebiyat bölümünü burslu kazanarak, “Neyi karşılaştırıyorsunuz?” sorusundan koşarak uzaklaşma isteğiyle tanıştı. Halen bu bölümün zaman zaman ağlayan, sıklıkla satranç oynayan öğrencisidir.Boş vakitlerini bilgisayarların satranç oynayamadıklarına dair inancını pekiştirecek argümanlar toplayarak ve internete şaşırarak geçirmektedir.Satranç sporculuğunun yanısıra, 2. Kademe Satranç Antrenörü ve Satranç İl Hakemi olarak görev yapmaktadır.