Karpov’un Hatırladıkları. Komünist Parti Merkez Komitesi’nin Gizli dökümanları.
Fischer cephesinde neler oluyordu? Şaşırtıcı 2780 ratingine de ulaşarak, hayatının amacına ulaştıktan sonra satranca olan ilgisini kaybetmişti. Botvinnik ‘in sözleriyle kendisini satranç dünyasından bir Çin Seddi’yle ayırmıştı. Reyjkavik Dünya Şampiyonası’ndan sonra tek bir yarışmaya bile katılmadı, bir tek oyun bile oynamadı ve tek bir analiz bile yayınlamadı.
Satranç dünyası bunun için açıklama arıyordu: neden Fischer‘in yaptıkları önceden söylediklerinin tam tersiydi? Bu konuda yorumlar azalmak bir yana, Fischer sessizliği tercih edip sadece Edmonson aracılığıyla konuşmaya devam edince, daha da arttı. Hatta “Bobby’ye KGB tarafından göz dağı verildi ” diye söylentiler bile vardı.
İşin doğrusunu bir tek Fischer aydınlatabilir, bununla beraber oynanmayan maç hakında rakibinin yorumunu dinlemek de şüphesiz ilginç olacaktır.
KARPOV: “Bana kalırsa Fischer‘in satrançtan trajik bir şekilde kopmasının sebebi, kendine yüklediği dünya şampiyonluğu sorumluluğundan dolayıdır. Fischer’e göre şampiyon kötü oyunlar oynama hakkına sahip değildi, dahası kaybedemezdi. Belki de çok daha ileri gitti ve en ufak satranç hatası yapamayacağına karar verdi. Böyle bir mükemmeliyetçiliğin tek mantıksal sonucu – oynamamaktı. Fischer kendine böyle zor bir görev yükledi ve psikolojik olarak kaybetti.
“Bu mükemmeliyetçilik bana çok cazip geliyor, belki farklı olduğumdandır. Bunun mükemmel bir oyuna ulaşabilmek için gerekli olduğunun farkındayım. Bu konu aynı zamanda satranç tartışmalarına da konu olmuştur…
Şimdi Fischer-Karpov maçından önceki duruma bakalım. Şampiyon olduktan sonra Fischer, şampiyonluk maçları için eski “Steinitz” formülünü teklif etti. Beraberelerin sayılmadığı oyunculardan birinin 10 galibiyete ulaşmasına kadar oynanan bir maç. Bunun yanı sıra Fischer 9-9’luk bir sonuç halinde şampiyonun ünvanını koruması gerektiğini söylüyordu. Acaba Fischer bu inanılmaz 9-9 maddesinin Karpov ‘la olan maçını engelleyeceğini aklına getirmiş miydi merak ediyorum…
Amerikalılar FIDE ve Sovyetler arasındaki tartışmalar 1975 Mart’ında dünya şampiyonluğu maçı kurallarının belirleneceği olağanüstü kongreye kadar aylarca sürdü. Ve 35-32 oyla Fischer’in son şartı reddedildi! Sonrası biliniyor. Nisan ayında Fischer‘den cevap alınamayınca FIDE ünvanı Karpov ‘a verdi…
Doğal olarak Sovyet propagandası maçın olmayışının sebebini Fischer ‘in uzlaşmaz tavrına bağladılar. En ilginçleri ise aşağıdaki karşı fikirlerde belirtilmektedir.
KORCHNOI: “Fischer ‘in şampiyonun iki puan avantajla ünvanını korumasını teklif etmesi – rakip ünvanı almak için 10-8 galip gelmeliydi, öte yandan şampiyon 9-9 da ünvanını koruyacaktı – doğru muydu? Evet doğruydu.. Bu çok doğaldı. Bir eşitlik halinde bir galibiyetin dünya şampiyonunu belirleyebilmesi bir piyango gibidir. Bu durumda galip gelen kesin bir galibiyet elde ettiğini söyleyemez. Bu sebepten dünya şampiyonu böyle bir hakka sahip olmalıdır.
“İki puanlık avantajın verilmemesiyle dahi Fischer‘e ünvanını savunma şansını vermediler. Bundan sonra da Ruslar 24 maç yerine galibiyet esasıyla oynanan başka maçlar organize ettiler. Fakat iki puanlık avantaj vermek yerine, Karpov ‘a çok daha büyük bir avantaj olan rövanş hakkını tanıdılar!”
ALBURT: “Karpov yapabileceklerinin sınırını çok iyi biliyordu. Fischer‘e karşı bir iki oyun kazanmayı bir yana bırakın, Fischer‘den berabere alması bile zordu. Tek şansı maçı çıkmaza sokmaktı. Dolayısıyla Amerikalı oyuncuyu hayal kırıklığına uğratmak için pek çok hileye başvuruldu. Karpov‘un da dediği gibi ‘Bu maç normal olarak bitirilemez. Ya ben hastaneye götürülürüm (Anatoly Moskova’da Korchnoi ‘la maç yaparken sadece 48 kiloydu ve maçın sonlarına doğru hap kullanmak zorunda kaldı) ya da o akıl hastanesine götürülür.’
“En sonunda SSCB (ve Karpov) göz koydukları ünvanı aldılar. Fischer FIDE’nin 9-9 halinde şampiyonun ünvanını koruması teklifini reddetmesi üzerine çileden çıktı. Bu bir prensip meselesi haline gelmişti. Fischer şampiyonlara verilen geleneksel avantaj konusunda ısrar etti, ama federasyon kesin bir biçimde rakibi tercih etti. İlginçtir ki Karpov dünya şampiyonu olduktan sonra kendi için çok daha büyük avantajlar elde etmiştir.
KASPAROV: ” Eğer FIDE Fischer‘in son koşulunu kabul etse bu tarihi maç gerçekleşir miydi? Çok şüpheli. Bu sadece Fischer‘in inzivaya çekilmesi sorunu değil. Kongreden sonra Karpov ‘Artık endişe duymaya gerek yok’ demiştir. ‘olağanüstü kongreden önce Fischer ‘in tekliflerinin hepsini kabul edebileceklerini düşünürken endişe vardı. Eğer kabul edilseydi, ahlaki olarak bu maçı oynamaya hakkım olmayacaktı.
“24 Nisan 1975’de yine tarihi bir an geldi. FIDE Başkanı Max Euwe dünya şampiyonluğu ünvanını törende bir çelenkle beraber Karpov ‘a verdi.
“Takibeden basın toplantısında yeni Dünya Şampiyonu Fischer ile olası maçına dair sorulan sorulara şöyle cevap verdi: ‘Eski dünya şampiyonlarının artık rövanş hakkına sahip olammalarından ötürü, Fischer‘le bir dünya şampiyonluğu maçı oynayamam’ Bunun yanında Fischer ile gayrı resmi maç yapmaya hazır olduğunu belirtti….”
İşte mesele bu! Satır aralarındaki mesaj açık: şampiyonluk tahtını Fischer ‘e bırakmayacağız, ama neden mesela Filipinler tarafından teklif edilen 5 milyon dolar için ticari bir maç yapmayalım ki…
1976 yazında Karpov‘un FIDE başkanı Florencio Compamanes‘in eşliğinde iki kez Fischer ‘le buluştuğuna dair haberler basında yer aldı (Tokyo ve Cordobo’da). Bu buluşmalarda olası maçla ilgili müzakereler yapıldı. Sovyet yöneticiler için bu tabii ki sır değildi. Fakat kimse zorluklarla kazanılmış bu ünvanı riske atmak istemiyordu, hatta ticari bir maç için bile!
Komünist Parti Merkez Komitesi’nin gizli kayıtlarından birinde SSCB Spor Komitesi Başkanı S. Pavlov “Eğer böyle bir maç 1976-1977 yılında oynansaydı, dünya şampiyonluğunu belirleme sistemi üzerinde kötü yan etkiler yaratabilirdi” diyerek Karpov ile Fischer arasında olabilecek ticari maçı reddetti.”
“Bu düşünce pek çok diğer yönetici tarafından da desteklendi.
Birkaç ay sonra 1 Ekim 1976’da Karpov Spor Komitesi Başkanı’na bu maç için izin isteyen bir yazı gönderdi. Argumanları epey etkileyici idi:
“Fischer ‘le bir maçın organize edilmesi kısa vadede şu yararları getirecektir:
a) “Amerikalı Büyükusta ile müzakereye girmek ve bir maç için anlaşmaya varmak, ilerde onun dünya şampiyonluğu ünvanı için yarışmalara girmesini engeller.
b) “Fischer şu anda formsuz. Satranca ara verdikten sonra geri dönüşleri sonucunda hep düşük bir performans göstermiştir ( 1970 Yüzyılın Maçı’nda 1. masada Spassky’ye karşı oynamaması buna kanıttı) Fischer ‘in gayri resmi bir maçı kabul etmiş olmasından yararlanarak bu maçı hemen organize etmeliyiz, ve
c) “Bu maçı oynayarak, pek çok basın kuruluşunun iddialarını çürüteceğim ve oynamayışımı bir korkaklık olarak değerlendirebilecek kamuoyunun desteğini kazanabileceğim.”
Ne var ki bu çaba bir sonuç getirmedi ve Pavlov ‘un cevabı hiç bir umut şansı bırakmadı:
“SSCB Spor Komitesi bu maçın yapılmasını uygunsuz bulmaya devam etmektedir… Eğer Fischer ve yandaşları belirli bazı şartlarla gelirlerse, o zaman görüşmeleri uzatacak ve A. Karpov‘la beraber Dünya Şampiyonu için tercih edilebilir şartlar yaratabilecek ve R.Fischer tarafından kabul edilemeyecek şartlar öne sürmeyi gerekli görüyoruz. (gizli mektup No. 3403c, 20 Ekim 1976)
Bu mektubun altında ülkenin baş ideologu Politbüro Üyesi M. Suslov ‘un imzası vardı…
Bir yıldan fazla bir süre geçti. Karpov‘la Fischer‘in Washington’daki bir sonraki ve en son görüşmelerinde Pavlov Merkez Komitesi’ne şu raporu gönderdi:
“Karpov SSCB Spor Komitesi’nden 1978 yılındaki resmi dünya şampiyonluğu maçını kazanması halinde 1979 yılında Fischer‘le bir maç yapabilmek için izin istiyor….Karpov‘un kendi gücüne inancı var ve Fischer ile maçında elde edeceği başarının Sovyet satranç okulunun sahip olduğu prestiji arttıracağını ve Batı’da Fischer hakkında oluşturulan yenilmezlik inanışını yıkacağını düşünüyor.”
Bu sefer Suslov razı oldu. Fakat Fischer bir daha Sovyet şampiyonla bir daha maç yapmayı teklif etmedi. “Hissettiklerimi ifade etmek çok zor” diye Karpov anlatır,