Dünya satranç şampiyonlarının hepsi özeldir. Ne var ki öyle bir şampiyon var ki hiçbir şampiyonun yapamadığı bir şeyi yapmıştır.
Şu anda 81 yaşında olan Boris Spassky ünlü Aeroflot Turnuvasından sahneye çıkar ve şöyle der “Evet ben Boris Spassky’yim ve hala hayattayım!” Ve o şampiyon öyle bir hayat yaşamıştır ki içinde dram, heyecan, başarı, hırs her şey vardır.
10 yaşında Botvinnik’i simultanede yendiğinde antrenör Zak tarafından keşfedilir. Zak aynı zamanda Korchnoy’un da antrenörüdür. Yıllar sonra Korchnoy ondan şikayet edecektir çünkü Korchnoy bir piyon avcısı olmuştur. Mat atakları onun ilgisini çekmez.
Spassky hızlıca satrançta başarı basamaklarını tırmanır ama ancak Tolush’un telkinleriyle kendini bulur; artık atak bir oyuncudur.
12 yaşındaki Spassky’nin atak bir oyunu. 12.d5!! inanılmaz yaratıcılık barındırıyor.
Peki neden gelmiş geçmiş en büyük şampiyon Boris Spassky’dir?
Çünkü gelmiş geçmiş en yaratıcı şampiyonlardan biridir. Belirsiz konumlarda onunla baş edebilen yoktur. Fischer dahil. Ve dahası 1969 yılında Dünya Şampiyonu olduğunda otoriteler hemfikirdir; Spassky gelmiş geçmiş en büyük şampiyondur.
Kasparov’a kulak verelim bakalım onun hakkında ne demiş?
Çok değişik tipteki konumları oynama yeteneğiyle karakterize edilmiş üniversal satranç stili pek çoğunun Boris Spassky’nin oyunundan çıkardığı sonuçtur. Fakat onun üniversal stili olduğuna dair genel kanı, aslında Spassky’nin çok küçük yaşlarda keskin, atak oyuna ve insiyatifi iyi kavrayışa sahip olduğu gerçeğini gözardı ettirmemelidir. Bu tür özellikler ilk koçu Zak tarafından cesaretlendirilmiş ve sonra da muhakkak Tolush tarafından pekiştirilmiş olmalı. Spassky’nin güzel ataklara olan sevgisi tüm satranç yaşamı boyunca gözlenebilir.
Dolayısıyla onuncu dünya şampiyonunun yaratıcı oyunlarının, gençliğinden beri çalışmasıyla oluşmuş ve genlerine kadar işlemiş baskın ve temel niteliklerini sergilemek kolayca mümkündür. Spassky başlarda güçlü ve hareketli bir merkez tercih ediyordu ve rakip Şaha saldırıda çok iyiydi. Zaman geçtikçe, yavaş yavaş uygun şekilde manevralar yapmayı ve kötü konumları savunmayı ve aynı zamanda becerikli bir biçimde oyunsonlarını oynamayı öğrendi. Fakat ne zaman fırsatını bulsa “vahşi” konumları analiz etmekteki doğal yeteneğini sergilemekten kaçınmadı.
Spassky’nin stiline bakarak, onun Smyslov, Botvinnik veya Petrosian’dan daha çok Alekhine ve Tal’e yakın olduğu düşüncesindeyim. Bu sebeptendir ki Spassky en iyi zamanlarındayken ne Tal ne de Korchnoi ona karşı pek direnç gösterememişlerdir. Spassky onların (özellikle Tal’in) oyunlarını açık bir kitap gibi okuyabiliyordu.
Boris döneminin korkusuzca ve düzenli olarak gambit oynayabilen tek oyuncusuydu. Bronstein da Spassky’den önce bayağı oynadı ama Spassky daha saldırgan ve başarılıydı. Gambitlere olan bu eğilim tüm hayatı boyunca devam etti. Sonuçları da çarpıcıydı. Örneğin Şah Gambit’i söz konusu olduğunda 30 yıllık bir dönem boyunca tek bir oyun bile kaybetmedi. Yendiği oyuncular çeşitli dönemlerden Averbakh, Bronstein, Fischer ve Seirawan gibi kuvvetli oyunculardı.
Spassky’nin hayatı boyunca hiç bir oyunda 1.Af3 açmamış olması karakteristiktir. Herhalde bu hamleyi “yarı-hamle” kabul ederek gerçek hamlelerin hemen mücadeleye giren hamleler olduğunu düşünmektedir. Tüm oyunbozan hamleler (şundan bundan sakınan, şunu bunu engelleyen tipteki) ona itici gelmiştir. Ve açılışları direk bir şekilde oynamış ve oyun psikolojisini de ihmal etmemiştir. 1.e4 ve 1.d4’ü aynı başarı da kullanan ilk büyük oyuncu olmuştur. Bu hamleleri diğer dünya şampiyonlarından çok daha ahenkli bir biçimde kullanmıştır (Belki de bu yeteneğe sahip tek kişi benimdir).
Spassky’nin zamanında bugünkü gibi açılışlar sadece ezberlenmiyordu. Genel fikirlerle açılışları oynamak mümkündü ve bu Spassky’nin en iyi olduğu alandı (doğal atak yeteneğiyle beraber)
Neden Spassky En Büyük Şampiyon?
Morphy en hızlı yükselen ve rakiplerine en büyük farkı atan şampiyondu. Lasker ise en uzun süre dünya şampiyonu kalmıştır. Capablanca sadece 3 sene şampiyon kalmıştır ama tekniği ve yenilmezliği efsanedir. Kasparov en yüksek ratinge ulaşan şampiyondur. Karpov en çok turnuva kazanandır. Tal en hızlı parlayan, en çok beğeni kazanandır. Her şampiyon özelliklerine göre ön plana çıkar ama Spassky’deki özellik hiç bir başka şampiyonda yoktur.
Spassky düşen ama ayağa kalkıp zirveye çıkan şampiyondur. 3 sene boyunca mücadele edip zorlukla Petrosian ile mücadele eder ve kaybeder!
Yıkılmaz yine aynı zorlukları yaşayarak yine Petrosian’ın karşısına çıkar ve bu sefer Dünya Şampiyonu olur! Var mı bunu yapabilen?
Ve şampiyonların en tembelidir Büyük olasılıkla bu konuda Capablanca ile yarışır. Öyle bir satranç yeteneği vardır ki çalışmaz! Fischer ile maçından sonra yardımcıları ona açılış gösterir ama detayları dinlemek istemez. “Bundan sonrasını ben bulurum” der.
Aşağıdaki basın toplantısında bundan da bahseder: “Fischer SiCilya Savunması’ndan vazgeçti çünkü Rus hazırlığından korktu. Oysa hazırlık falan yoktu ki!” der. Fischer’e de toz kondurmaz. “Fischer asla oyunculara karşı tavır almazdı. Hep organizatörlerleydi mücadelesi. Oysa mesela Korchnoy hep oyuncularla uğraşırdı”
Ve bitmedi
Bu fotoğrafın hikayesi de var. Spassky 1988 Reyjkavik Dünya Kupasında kötü oynamaktadır. Eski gücü yoktur. Sinirleri eski gücünü kaybetmiştir. Gerilimli yıllardan sonra rahat bir yaşam ister. Kadın mı satranç mı sorusuna “Konuma göre değişir” der. Ama yine de isterse, keyfi yerindeyse herkesi yenebilecek güçtedir.
9. hamlede berabere teklif eder ama Dünya Şampiyonu Kasparov reddeder. Spassky sevdiği kapalı Sicilya’da çok saldırgan bir konum elde eder. Yine berabere teklif eder ve şunu der Kasparov’a ” Sana son şans veriyorum. Bunu değerlendirmezsen seni tahtadan silip süpüreceğim” Kasparov teklifi hemen kabul eder. Devi uyandırmaya gerek yoktur ve konum aslında Spassky’nin gençlik yıllarında affetmeyeceği tarzdadır.