Mikhail kalifiye olan en “genç” yarışmacısın (Gurevich ilk 8’e kalan ilk oyuncu idi). Burada oynarken rahat hissediyor musun ve rakiplerin hakkında ne diyebilirsin?
Fena performans göstermedim. En büyük oğlumdan daha genç satranççılarla oynadım… En inanılmaz oyun siyahla stratejik olarak Shirov’u yendiğim oyundu. Onu eledikten sonra daha düz oynamaya başladım ve neredeyse mekanik olarak genç Rus Büyükusta Malakhov’u yendim. Burada çok iyi izlenimler edindim ve daha önce hiç karşılaşmadığım ilginç oyuncularla oynadım…
Yeni bir nesil geliyor. Haleflerimiz hazır! Gençliğin önünde direnen tek kişiydim. 15 yaşındaki Carlsenler herşeyde başarılı olamazlar. Bilgisayar her anlamda insanın yerine geçemez. Pozisyonel kavrayış, tecrübe, sezgi ve oyunsonu becerileri gibi kavramlar hala var. Bilgisayarlar oyunortasında stratejik mücadele için de hazırlanamaz. Bu hala zaman alacaktır en azından.
Tabii açılış tüm hazırlığın yüzde 50’sini kapsamakta ve Magnus gibi çocukların diğerlerine büyük üstünlüğü var ve çok hızlı ilerliyorlar. Bilgisayar ile destekleniyorlar, tecrübeli koçları var. Onlara yeni bilgiler ve bu bilgilerin ezberlenmesi konusunda yardımcı oluyorlar.
Carlsen’i genelde nasıl değerlendirirsiniz?
Bu çocuk fazlasıyla ilerledi.. Sadece pişmanlık duyabilirim ama işe yaramaz, gerçek bu. İki yüksek kapasiteli bilgisayara Junior9, Fritz9 yüklenince muazzam şeyler buluyorlar! Yalnız yine de tüm keşfedilenlerin ne olduğunun anlaşılması için bir Büyükustaya ihtiyaç var.
Yapılacak birşey yok. Bilgisayarlar bizi yeniyor. Ama bundan korkmamalıyız. Satranç devam edecek, insanlar oynayacak ve hala satranç yaratıcı bir oyun. Üzerinde hala düşünülmesi gereken konumlar var. Ben Sovyet satrancının bir temsilcisiyim. Her zaman yaratıcı iş yaparım. Açılış kitapları benim oyunlarım ve analizlerim ile dolu. Bugünlerde bilgisayarlar tarafından bulunulan yeni şeyleri incelemek zorunda kalıyorum. Bunda bir yaratıcılık yok. Sadece mekanik bir iş ve inanılmaz zaman ve hafıza istiyor. Sadece ezberlemek hiç de ilginç değil…
Pek çok kuvvetli satranççının, Dünya Şampiyonlarının sekundantı olarak çalıştınız. Onlarla çalışmak bilgisayarla yapılan modern çalışmadan ne kadar farklıydı?
Kesinlikle farklı bir çalışmaydı. Ama… seneler önce Kasparov ile karşılaştığımda bana 80’lerin sonunda yaptığımız pek çok analizde “delikler” olduğunu söylemişti. Ben yine de bilgisayar analizlerinin bir açılış hakkındaki genel düşünceleri değiştirmediğine inanıyorum. Pek çok parlak satranççıyla çalıştım – Kasparov, anand, Topalov. Bu oyuncular yıllarca bilgisayarlar ile çalıştılar. Bundan kaçış yok. Vishy nerdeyse Fritz programını kafasına yükledi. Ben farklıyım. Yine de herkes kendi yolunu seçmekte özgür.
Mikhail her ne kadar kulağa garip gelse de hayatınızda ilk kez kalifiye oldunuz. Dünya Kupası’ndaki şansınızı nasıl görüyorsunuz?
Her zaman inanç ve umut vardır – “Kutsandığına inanan kişi hayatını daha rahat yaşar”. Hayatımda pek çok erteleme ve engeller oldu. 1985 yılında Rusya Şampiyonu olduğumda Zonal Turnuvasına gitmeme izin verilmedi. Her neyse bugünü görmek için yaşadım ve kalifiye oldum. Aronian benden daha iyi hazırlanmıştı. Hazırlık yaparken ona yetişmeye çalıştım. Ama geceleri yorulmuş bir beyinle bilgisayar analizi yapmak yeterli olmadı.
Satranççıların tek yanlı hale geldiğini düşünüyor musunuz? Sadece satrançla mı ilgileniyorlar?
Evet, öyle zannediyorum.. Ve bunu kötü bulmaktayım. Amerikan yaklaşımı, dar alanda uzmanlaşma. Bilgisayar çağında yaşıyoruz, profesyoneller çağı. İyi sonuçlar elde etmek için çocukluktan itibaren kendinizi bir işe adamalısınız.Eski Sovyet sistemi olan genel kültüre kim ihtiyaç duyuyor ki? Pek çok şey yapabiliriz: Fransız edebiyatından, Rönesans sanatçılarından konuşabiliriz ama bunun satrançla bir ilgisi yok tabii. Genel kültürün önemli olduğu zamanlar geride kalıyor…
Bu arada kendinizi bir satranç profesyoneli olarak tanımlar mısınız? 50 yaşınızda bir başka takım için Olimpiyatlarda oynayacaksınız.
1992 yılında Manila Olimpiyatında Belçika için oynadım. O zamanlar özel bir sponsorum vardı. Sonrasında 15 yıl boyunca tüm takım yarışmalarını kaçırdım – Bu oldukça sıkıcı bir hal yarattı. Bu sebepten Türkiye Satranç Federasyonu bana teklifte bulunduğunda “Neden olmasın?” dedim. Ve onlarla 10 yıllık bir anlaşma imzaladım. Türkiye harika bir yer. Hiç Antalya kumsallarında oldunuz mu? Eğer olmadıysanız, muhakkak gitmelisiniz.
Bunun yanı sıra 3. bir ülkenin şampiyonu olma ihtimaliniz de var.
Evet Rusya ve Belçika Şampiyonu oldum. Artık sıra Türkiye Şampiyonu olmakta. Atalık ile kapışmamız lazım!
Dünya Kupası’nda yapılan röportajdan