Modern satranç kitabından sonra, Manisa’da, Kültür Koleji’nin Sahibi Fahamettin Akıngüç Beyle Emlak Bankası’nın binasını yaptım.
Ablam yüksek mimar mühendis, O da inşaat mühendisi. Orada ihaleyi almış, ben de Teknik Okul’da ikinci sınıfa kadar okudum diye orada vekaletnamesini verdi bana. Her türlü malzeme alışverişi, puantörlük, iş başı yaptırma, işçilerin hesabını tutmak vesaire hepsi bana ait.
O yıllarda Manisa’da (bu anlattığım olay elli altı yılında oluyor) satranç yok. Hep dama! Ege havalisinden; Aydın, Muğla, İzmir’li çok büyük damacılar var. Damaya da biraz merak sardım. Ama damada yeniyorlar bizi, iki taş çıkartıyorlar, bir taş çıkartıyorlar yeniyorlar.
Efendim ben sürekli soruyorum satranç oynayan var mı diye. Bir gün Cumhuriyet Kırathanesi’nde emekli bir öğretmeninsatranç oynadığını söylediler.
Ben doğru Cumhuriyet Kıraathanesi’ne gidip öğretmeni buldum. O zamanlaryirmi bir yirmi iki yaşlarındayım, öğretmense altmış yaşlarında -şimdiki yaşımdan daha genç.
Oyuna başladık, ben o kadar Selim Palavan hocanın kitabına bakmışım ama satrancı bıraktığım için hamleler uçmuş, unutmuşum.
Açılışta hepimizin bildiği İspanyol. Adam beyaz; 1.e4 e5, 2.Af3 Ac6, 3.Fb5…
Size de söylemişimdir, genç çağdayken bazı bilgiler zihinde yer etmiyor. Onlar ancak zaman geçtikçe beyne yerleşiyor ve ondan sonra unutulmuyor hayatın sonuna kadar. Ben de bu İspanyol şuydu buydu, hiçbirşey yok.
Birşey daha söyleyeyim, ben açılışı atlattıktan sonra iyi mücadele ederek yenebiliyorum fakat açılışı geçmek çok zor. Eh ne yaparsınız, sordum Manisa Halk Kütüphanesini, doğru oraya. O zamanlar İstanbul satranç derneğinin dergilerinin adedi 25 kuruş. Yani şimdi ülkemiz döndü ya yeni Türk Lirasına, 35 kuruşla mecmualar yapmışlar; o zamankiler gibi.
Açılışı dergilerden baktım; aaa hoca bana İspanyol yapmış, modern müdafaa a6! Hiç akla gelen birşey değil. Morphy’nin bulduğu a6 modern savunma. Ben şimdi bunu tıkır tıkır çalıştım, doğru yine kahveye. Kahve diyorum başka oynayacak lokal yok yani, o anlamda. Hoca gene Fb5’i, İspanyol’u teklif eder etmez a6’yı bir oynadım;
–Kitaba bakmışsın kerata dedi.
-Evet dedim.
- Hocam canımı çıkardınız, yeter dedim.
***
Ordan askere, askerden terhis olduktan sonra bir yıl kadar evde bir nevi istirahat ettim ama iş çıktı birkaç defa, beğenmedim. Mesela boğazda sahil sıhhıye diye bir yer var geçen gemilere doktor gidiyor salgın hastalık var mı yok mu kontrol ediyor. Öyle bir kuruluşa girdim üç ay sonra ayrıldım. Hasbelkader ablamın bir tanıdığının eniştesi kağıtçıymış, bir kağıt fimasına girdik, çok meşhur oldu şimdi ismini vermiyelim orada da sekiz senelik bir emeğim var. Altmış sekizde oradan ayrıldım kendi işimi kurdum. Yetmiş yılında iş yerini kapattım.