Türkiye’de hızla yaygınlaşan satranç sporu TSF’nin elde ettiği gelirler açısından zenginleşen bir görüntü sergiliyor. Satranç, sponsorluk elde etme sıralamasında futbol, basketbol ve voleyboldan sonra dördüncü sırada. İş Bankası ana destekçi olarak satranca hem tanıtım, hem de maddi açıdan önemli katkılarda bulunmakta. Bununla beraber satranççılar ve veliler şunları sormaktan da geri kalmıyor. “Bu katkılar bize nasıl yansıyor?” ve “Satranç zengin spor mu yoksa zengin sporu mu?”
En Zeki Sponsorluk
Hürriyet Ekonomi sayfasında 21 Kasım 2012 tarihli haberde satrancın ekonomik açıdan yükselen değerinden bahsedilmekte. Gençlik ve Spor Bakanlığı Spor Genel Müdürlüğü verilerine göre Satranç Federasyonu 10 yılda 5.8 milyon liralık gelire ulaşmış. Satranç Federasyonu’na en büyük maddi destek ise İş Bankası’ndan gelmiş durumda.
2005 yılında satranç okullarda seçmeli ders olunca TSF’nin sponsorluk gelirleri de ciddi şekilde arttı. 2005-2008 döneminde okullarda yaklaşık iki milyon öğrenci satranç eğitimi alırken, bu rakam 2010 sonunda 3.2 milyona ulaştı. Federasyonun yıllık toplam bütçesi ise 10 milyon lirayı buldu. 54 ilde satranç eğitimi veren merkezler kurulurken, Türkiye?de satranç kulübü sayısı da 244?e ulaştı.
Haberin detaylarına Hürriyet Ekonomi’den ulaşabilirsiniz.
Satranç Camiasının Sorunları
Hürriyet’in haberi etkileyici, satranç adına gurur verici ama haberci diliyle sokaktaki satranççılar ve veliler neler düşünüyor?
Bazı veliler, antrenörler geçmiş yıllara oranla satranç oynama maliyetinin arttığını düşüncesinde. Velisi ile turnuvaya katılan bir oyuncunun Türkiye Yaş Grupları’ndaki masrafları 2 bin TL’yi aşmakta. Buna satranç kursları, özel ders masrafları da eklenince mali yük artmakta. Yurt dışında turnuvaya gitme maliyetleri ise yurt içindekinin kat kat üstünde. Yetenekli olup da maddi açıdan imkanı olmayan çocukların diğerleriyle yarışma şansı yok.
TSF Cephesi
Yeni TSF Başkanı Gülkız Tulay ve WIM Nilüfer Çınar Çorlulu (www.ezberbozan.net) diyaloğu şöyleydi:
Nilüfer ÇINAR ÇORLULU: Özellikle yaş grupları turnuvaları hep 5 yıldızlı otellerde yapıldı. “Satranç zengin sporu haline geldi” diyenler var. Siz bu imajı yıkmak için bir şeyler yapmayı düşünüyor musunuz?
Gülkız TULAY: Turnuvaların 5 yıldızlı otellerde yapılması kötü bir şey değil. Bu durumdan şikâyet eden arkadaşlarımız, eskiden çarşafı olmayan yurtlarda, misafirhanelerde konaklamak durumunda olduğumuzu bilseler ya da hatırlasalar inanın bu durumdan şikâyet etmezlerdi. Bizim yapmaya çalışacağımız şey ise, satranççılara daha iyi olanaklar sunarken, nasıl daha çok sporcumuzu bu turnuvalara getireceğimiz noktası olacaktır. Durumu müsait olmayan; fakat gerçekten satranca yeteneği olan azimli sporcularımızın bu turnuvalara katılmalarını sağlamak için kaynak yaratmak öncelikli hedefimiz olacaktır.
Tulay ayrıca Hürriyet’e şunları söyledi:
Son dönemlerde özel derslere de ilginin arttığını belirten Gülkız Tulay, “Özel ders ücretleri çocuğun satranç bilgisine ve potansiyeline göre değişim gösteriyor. Ayrıca dersi verecek olan öğretmenin bir unvan sahibi olması özel ders ücretini etkileyebilir. İkinci kademe bir antrenörden satranç dersi alacak bir çocuk federasyonda verilecek kurslara katılmak isterse sekiz saat için 90 TL ücret ödüyor” dedi.