Satrançta psikoloji önemlidir. Sağlam sinirlere sahip olmak masa başındaki performansı artırır. Fischer – Spassky maçında ise had safhada bir psikolojik mücadele yaşanmıştır. Fischer’in bezdiren istekleri Spassky’nin sinirlerini harap eder. Oyun esnasında psikolojik faktörlerin hamlelerimizi olumsuz etkilediğini biliyor muydunuz?
1) Kuvvetli rakiple oynama psikolojisi.
Eğer rakibin ratingi yüksekse oyuncu otomatik olarak kaybedeceğini düşünür. Türkiye Şampiyonu Hakan Erdoğan’ın sözlerini her öğrencime söylerim: “Oyuncu kaybedeceğini düşünüyorsa kaybeder!” Çok haklı. Siz kazanabileceğinizi hayal bile edemiyorsanız nasıl kazanacaksınız?
İki oyuncu arasındaki rating farkı beklenen sonuç bir istatistiktir. Eğer kendinizden 200 rating bir oyuncuyla oynarsanız 4 oyunda 1 puan almanız beklenir. Peki neden daha ilk oyunda bu puanı almayasınız ki? Üstelik dört oyunun dördünü de siz alabilirsiniz. Rakip belli bir ratinge sahip olur ama bu rating önceki başarılarının bir göstergesidir. Oyunları ratingler değil oyuncular oynar! Her oyunda masa başında gücünüzü göstermek zorundasınız.
2) Büyük çocuğa veya yetişkine karşı oynama psikolojisi.
Çocukken bir yaş büyük çocuk bile bizi çok korkutur. Çocuklar zaman içerisinde bu sıkıntıyı atlatır ama şunu hatırlatın: “Büyükler sizden daha çok korkar çünkü bu ufak çocuğa kaybedersem rezil olurum” diye düşünür içten içe!
Şimdi de psikolojik engel yaratan satranç düşüncelerine gelelim.
Siyah en son 4…a6 oynadı. Ne yaparsınız?
İspanyol açılışı’nı bilen pek çok kişi genelde öyle yapıldığından 5.Fa4 oynar. Oysa ki 5.Fxc6 üstün konum geçirir ve piyon kazandırır. Psikolojik sebep ezbere geçilmesi.
Siyahla ne oynarsınız?
Doğru hamle 1…Ah5! Oynanmama nedeni atı kenara gitmek istememek.
2.g3 g5! 5.Fxg5 f6 ve kazanır.