“Satranç kuralları ve alıştırmalar-5 saat
Temel oyunsonları-10 saat
Kombinezonlar-20 saat
Pozisyonel oyun-40 saat
Analizli pratik oyun-20 saat
Yukarıdaki gibi 200 saat harcayan bir genç, satranç için özel bir yeteneğe sahip olmasa bile, en iyi iki bin veya üç bin oyuncu arasına girebilir. Öte yandan dünyada ikiyüzelli bin satranççı hiçbir ilerleme göstermeden yılda en az 200 saatlerini harcamaktadırlar. Kesinlikle iddia etmekteyim ki günümüzde başarabilme kapasitemizin sadece çok küçük bir bölümünü sergileyebilmekteyiz.”
Em Lasker, Satrancın El Kitabı
“Ciddi düşünmeden sonra algılarız ki satranç anlayışının tarih boyuncaki evrimi, bireyin satrançtaki evrimiyle çok benzerdir fakat bireyin ki çok daha hızlıdır.”
Richard Reti
“Gambitlerden alınan zevk satrançta gençliğin işaretidir… Aynen genç bir çocuğun, erkekliğe geçmesi sonucu kızılderili ve macera hikayelerini bir kenara bırakıp, psikolojik romanlara geçişi gibi bizde gelişen tecrübemizle gambitleri bırakırız ve daha az heyecanlı manevralarla dolu pozisyonel oyunları tercih ederiz.”
Emanuel Lasker
“Taktik oyun, pozisyonel oyunun temelini oluşturur. Bu, zaman boyunca onaylanmış ama genç satranççılara yeterince anlatamadığımız bir olgudur. Satranca yeni başlayan biri Vezir Gambiti ve Fransız Savunması’ndan kaçınmalı ve bunların yerine açık oyunları tercih etmelidir. İlk başta çok başarılı olamasa da, uzun vadede bu fark satrancın daha derin kavranmasıyla kapanacaktır”
Richard Reti
“Mikhail Gromov, meşhur Sovyet pilot bir keresinde eğer biri iyi bir pilot olmak istiyorsa önce kendini kontrol etme sanatına sahip olmalıdır demiştir. Bu sözler satranç ve her satranççı için de geçerlidir.”
VB Malkin
“Daha sonraları Nimzovitch, benim için şu Euwe’nin sıradan kulüp oyuncuları için iyi olduğuna inandığım kitaplardan kurtulmamı sağlayan kitabın tek yazarı olmuştur. Belli bir yere geldikten sonra anlıyorsunuz ki Euwe’nin yazdığı herşey yalan”
Bent Larsen
“…Bazı yerlerde sözlerin yerini bir cadının çantasından alınmış nazarlık benzeri sembollerin alması satrancın yaşayan ruhunu öldürüyor. Zavallı bir “!!” asla “Mükemmel hamle” veya “harika fikir” gibi ifadelerin insan duygularında yarattığı etkiye yaklaşamaz.”
… Ah şu ünlem işaretleri! Nasıl da bir amatörün ruhunu onun elinden, başka oyuncunun hamlelerini inceleme fırsatını elleriden alarak aşındırırlar!”
Tigran Petrosian
” Bir Büyükusta’yı bir Uluslararası Usta’dan ayıran nedir? Satrançseverler çok sık buna benzer sorular sorarlar. Pek çok kişiye göre aradaki fark Büyükusta’ların varyantları daha derin hesaplamasıdır. Veya açılış teorisini biraz daha iyi bilmeleridir. Fakat gerçek fark tamamen başka sebeptendir. Büyükustaları daha farklı kılan iki özellik şunlardır: Oyundaki kritik anları sezebilmek ve pozisyonel sorunları daha iyi bir şekilde anlayabilmek”
Yusupov
“Çok sık zannedilir ki ‘sıradışı hafıza’larının yanı sıra, usta oyuncuların olağanüstü hesap yetenekleri vardır. Satranca yeni başlayan birisi ustaların düzinelerce hamle hesapladığını ve bu yüzden onlara karşı başarılı olamayacaklarını düşünür. Bu tamamiyle gerçek dışıdır. Testler bu iddiayı destekler. Bir şey gerçekse o da Büyükusta’ların daha az alternatifi gözönüne aldıklarıdır; zayıf oyuncular kadar hamle hesaplama eğiliminde değildirler. Dolayısıyla aksine, satranç yeteneği fazla hesaplamadan sakınmayı sağlar. Tabii ki doğru hesaplamanın çok önemli olduğu anlar vardır ve ustalar bu konuda amatörlerden çok daha iyidirler. Ustaların amatörlerden daha fazla tecrübesi vardır ama bu hesaplama konusundaki doğal yeteneklerinin daha kuvvetli olduğunu göstermez. Çoğu zaman satrançta gerekli olan şey daha çok anlayış ve kavramadır.
David Norwood (Satranç ve Eğitim)
IM ve GM’ler arasındaki en önemli fark aralarındaki ciddiyet farkıdır. GM bütün zorlukları bütün gücüyle aşmaya çalışır. Bu onun kendini adamasının sonucudur. Bir diğer fark da GM’nin taktik olarak üstünlüğüdür. Örneğin Christiansen her konumda taktik imkan bulabilir. Eğer GM iseniz taktik olarak IM’yi saf dışı bırakmayı bilmelisiniz. GM’ler bu yönden IM’lerden çok üstündürler”
Nick de Firmian
“O yaştayken (10), orda veya burdaki tuhaf taşlar pek fazla bir şey değiştirmez. Beceri ve kazanma isteği daha belirleyicidir.”
ZAK ( Satranç Sonuçlarınızı Geliştirin)
“Kombinatif görüş çok küçük yaşlarda gelişir, çocuklar kombinezonları farketmek ve yapmak konusunda çok hızlıdırlar. Ne var ki kombinezonları hazırlamak onlar için çok daha zordur.”
ZAK (Satranç Sonuçlarınızı Geliştirin)
“Pek çok üst düzey oyuncu yarı şaka yarı ciddi, zor bir analiz hamallığının içgüdüyle telafi edilebileceğini iddia ederler. ‘Bu hamleyi bir anda oynadım. Belli ki kötü olamazdı.’ benzeri yorumları maç sonrası analizlerde çok duyarız. Böyle bir mantığı özellikle de kazandıktan sonra eleştirmek güçtür, Siyah pozisyonun ruhuna uygun olarak, genel prensiplere uygun bir hamle yapar. Örneğin kanat atağına merkezden cevap vermek gibi. Satrançta şu ana kadar aksiyom bulunmamıştır
ZAK ( Satranç Sonuçlarınızı Geliştirin)
” En önemli amaçlardan biri Büyükustayla zayıf bir oyuncunun yaklaşımı konusundaki farkları ortaya çıkarmak ve bu aralığı kapatmaya çalışmak olmuştur. Belli bir yere kadar bu teknik sebeplere bağlıdır: daha doğru analiz, daha üstün oyunsonu bilgisi vesaire. Fakat aslında fark daha derindedir ve okuyucu satranca temel yaklaşımının sorgulamalıdır. Buna bir örnek, Piyon formasyonunun bozulmasına ve materyal kaybına rağmen taşların dinamik bir şekilde kullanımını vurgulamak olacaktır. Bu bir stil sorunu değil daha çok bütün büyük satranççıların oyunlarında görülebilen bir özelliktir.
Peter Griffiths (“Büyükusta Satrancının Sırları” giriş)
“Oyununuzu geliştirmek istiyorsanız herşeyden önce oyunsonu çalışmalısınız çünkü oyunsonları keni başına incelenebilmekle beraber, oyun ortası ve açılış ortaya çıkabilecek oyunsonlarını gözönüne alarak incelenmelidir.”
Capablanca
“Güçlü oyuncular düzeyine çıkmak aniden gerçekleşemez. Başarı, ister istemez bir aşamalar zinciri izleyecektir. Bazen rastlantıymış gibi gözüken bir açılış üstülüğü, sonradan kaybedilen iyi bir oyunortası ya da tek bir kazanç bu zincirin ipuçları olabilir. Bir de bakarsınız ki mutlu son gelivermiş.”
Nevzat Süer