Cengiz Keleş cevap veriyor
1) Seçimde benim ve çalışmalara katılan arkadaşlarımızın harcadığı toplam para yaklaşık 1 milyar TLdir. Bu paraya gezi, kargo, haberleşme ve matbaa masrafları dahildir. Bu paranın 1,5 olma ihtimali yoktur. Seçime aday olmak için de verdiğim harcı da eklerseniz, 3 milyar eder ki, takdiri size bırakıyorum. Çok büyük bir para harcamıyorum. Fakat diğer iki adayın, Genel Kurul delegeleri için otellerden (5 yıldızlı) yer ayırttığı bir gerçektir. onların bütçelerini ben de merak ediyorum. Kaç para harcadılar, kaç para harcamayı göze almışlar..?
Satranç benim sosyal çevremin %80ini oluşturuyor. Sosyal çevrede yapılacak faaliyetler ve emekler için bu para benim için çok değildir. Devamında da maddi beklenti içinde değilim. Federasyon Başkanı dünya vatandaşı niteliği kazanan bir kişidir. Eğer bir başkan bunun sunduğu çevrenin ve manevi imkanların değerini bilirse, bunun şanı şerefi yeter de artar bile.
Yazıcı cevap veriyor
1. Açıkçası ben sanırım adaylar arasında hem gelir düzeyi hem de iş potansiyeli ve Ankara’da olması açısından en iyi durumda olan adayım. Benim aday olmamın nedeni, bu ülkenin önemli bir onuru olan Satranç Sporunda nihai çözüm bulabilecek bir ekibe ve Türk Satrancını güzel günlere taşıyacak olan vizyona sahip olmamızdır. Açıkçası, hiç kimse, Betül Cemre Stefanovayla berabere kaldığında ya da Mustafa ve Oğulcan madalya aldığında aldığım hazzın boyutunu tahmin edemez. Emeğinizin karşılığı olarak, bir ülkenin, onur duyduğunuz bir milliyetin ve bayrağının başarılı olmasında katkınız olması, lideri olduğunuz bir kurumun bunu başarmasının verdiği hazzın maddi ölçüsü yok. Bu dünyaya nasıl baktığınızla ilgili de biro lay, bazıları eleştirilerinde belirttikleri suçlamalarla dünyaya bakarlar. Bazıları başarının verdiği hazzı duymak için aşık olurlar.
Cem Pekün cevap veriyor:
1) Satranç benim ve arkadaşlarım için sadece bir spor, bir oyun, bir hobi değil; bir yaşam tarzıdır. Gelişmekte ve büyümekte olan Türk satrancında büyümeye paralel olarak problemlerin de artmaya başladığını görüyoruz.
Mevcut idarenin satranç sporunu iyi idare edemediğine ve gurubumuzun bu görevi daha iyi başaracağına inandığımız için adayız.
2) Özerkleşme ile berabere TSF yönetiminin üzerindeki yük artmıştır. Daha profesyonel hizmet verebilmek için Başkan’ın ve daha yoğun çalışacak bazı yönetim kurulu üyelerinin veya hepsinin maaşa bağlanması konusunda ne düşünüyorsunuz? (Selim Gürcan)
Cengiz Keleş cevap veriyor:
2) Başkanın ve tüm diğer çalışanların satranç federasyonuna hizmet için yapacağı ulaşım, konaklama ve iletişim giderlerinin karşılanması gerekir. BU zaten olan bir şeydi. Ben kendi dönemimde bu kişilere maaş bağlanmasını doğru bulmuyorum, erken olduğunu düşünüyorum.
Bu dört yıllık tecrübenin ardından, başkana ve bazı kişilere maaş verilip verilmeyeceği konusunda bir mutabakat olabilir ve ona göre hareket edileceğini düşünüyorum.
Yazıcı cevap veriyor:
2. Açıkçası, Başkanın maaşa bağlanması söz konusu olamaz. Çünkü 2589 sayılı Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü yasasında, başkanlar (ki yasa halen özerk olan federasyonlar için de geçerli) fahri görev yapan insanlar olarak tanımlanmıştır. Yasaların üzerine çıkmamız söz konusu olamaz. Ancak, federasyon için yapılan harcamaların karşılanması yeterlidir. Telefon, ulaşım gibi.
O yüzden Satranç sporundan herhangi bir gelir beklemem söz konusu değil. Yönetim Kurulu üyelerim için de aynı durum söz konusudur.
Pekün cevap veriyor:
2) Dünyada başarılı olan bütün spor dallarında profosyenel idarenin var olduğu görülüyor. Zor ve sürekli çalışma gerektiren görevler için profesyonel olan kadrolara ihtiyaç vardır. Bunu gözönüne alarak
a) Mutlaka aktif rol oynayanlara prim verilecek
b) Diğer Özerk Federasyonlardaki uygulamalar değerlendirilecek ve bizim için uygun olan bir yöntem seçilecek
c) Mali konularda topluma bilgi verilecek, idaremiz şeffaf olacaktır.
Yılda bir Mali Genel Kurul yapılacak olması ve Denetleme Kurulunun varlığı Özerklik döneminin yenilikleridir ve bu denetimin yapılması da açık olmak yönünde zorlayıcı bir faktör olacaktır.