Satranç dünyası her zaman genç yeteneklere ayrı bir ilgi duymuştur. Onların elde ettikleri başarılar, çalıştıkları antrenörler, aileleri, satranca kaç yaşında ve nasıl başladıkları türlü türlü haber kaynaklarına malzeme oluşturmuştur. Haberin devamında 1900’lü ve 2000’li yılların çocuk dahilerini ve sahip oldukları özellikleri inceleyeceğiz.
Geçmişe doğru dönüp baktığımızda bugünkü kadar çok olmasalar da yine de genç yeteneklerin varlığını görüyoruz. Bu isimlere verilebilecek en güzel örnekler ise J.R Capablanca ve S. Reshevsky’dir.Capablanca 4 yaşında satrancı öğrendi ve 13 yaşına geldiği zaman ülkesinin şampiyonu ile maç yapacak kadar üst seviyeye çıkmıştı.Reshevsky de Capablanca gibi 4 yaşında satrancı öğrenmişti. O da 6 yaşındayken simultane gösteriler yapmak için Amerika ve Avrupa kıtasını dolaşıyordu. Tabii ki Amerikalı satranç efsanesi Morphy’nin 12 yaşındayken dönemin kuvvetli oyuncularından Löwenthal’ı 3-0 gibi çok net bir skor ile yenmesini de unutmamak gerekir.
Capablanca 4 yaşında babası ile satranç oynarken.
Dahi çocuk Reshevsky yetişkinlere simultane verirken.
Yukarıda bahsettiğimiz oyuncuların dönemlerinde yarattıkları heyecanı satranç camiasına yaşatacak oyuncular uzun bir sessizlikten sonra tekrar aramızda. Şu günlerde elde ettikleri büyük başarılarla adlarından sıkça söz ettiren Sergey Karjakin ve Magnus Carlsen. Büyük usta olma yaşının çok aşağılara çekildiği şu günlerde bu iki isim sadece Büyük usta olmakla yetinmeyip Süper Büyük usta seviyesinin kapısını da tam anlamıyla zorlamaya başladılar. İkisi de 1990 doğumlu olan bu oyuncular son açıklanan Elo listelerinde puanlarını 2650 seviyesinin üstüne taşıdıklarını görmekteyiz. Karjakin ve Carlsen in bahsettiğimiz hayret uyandırıcı başarıları aslında yine inanılmaz işler yapan bazı ‘ufak dâhileri’ gölgede bırakmakta.
Buna örnek olarak Negi Parimarjan’ı verebiliriz. 1993 doğumlu oyuncu, Büyük usta olabilmek için gerekli olan 3 normu da elde etmiş durumda, kurallar gereği Elo puanını 2500 üzerine taşıdığı anda unvanın sahibi olacak. Yine 14 yaşındayken bu ünvanı alan Radjabov, Ponomariov ve Bacrot’u da unutmamak gerekir. İsimlerini yazdığımız bu oyuncular şu anda satranç elitinin zirvesini ağabeyleri ile paylaşmaktalar.
Peki, 1900’lü yıllar ile 2000’li yıllar arasında ki fark neydi? Bu sorunun cevabını için satranç dünyasının birleştiği nokta bilgisayarlar. Günümüzde haberleşmenin ve depolanmış veriye ulaşmanın çok kolaylaştığını göz önüne alırsak bu sonucun doğru olduğunu düşünebiliriz. Seviyesi ne olursa olsun her oyuncu kolaylıkla elde edebileceği satranç yazılımları ile hem kendine sürekli oynayabileceği bir arkadaş, maçlarını analiz edecek bir antrenör ve rakiplerinin maçlarını ona sunacak bir sekundant bulabilmekte. Bu da oyuncuların gelişiminde yadsınamayacak bir etken olarak göze çarpıyor. Tabii ki bu oyuncuların dehaları, önlerine sunulan bu imkânlarla birleştiğinde yaşları iyice düşmüş, en zorlu ve seçkin turnuvalara t-shirt ve spor ayakkabıları ile giden ve her yerde ailesinin nezaretinde olan minik efsaneler yaratıyor.
Sergey Karjakin’in elo yükseliş grafiği
Magnus Carlsen’in elo yükseliş grafiği
Kramnik – Karjakin oyunu
Magnus Carlsen, Anand karşısında