Okullar arası özel turnuvalara eğer ukd hesaplarına dahil değilse niçin düzenleyen organizasyon kendi hakemini kendi tayin edemiyor da il hakem kurulundan hakem istemek zorunda kalıyor bunun gerekçesini izah edebilir misiniz? (izin alma işleminin basit olması değil mecburi olması beni ilgilendiriyor) Ben 8-10 arkadaşımla kendi aramızda turnuva yapmak istesem ve izin almazsam bu turnuva da kaçak mı sayılıyor? (Ediz Erencek)
Cevap 1) Öncelikle hakem tayininin, turnuvanın UKD’ye dahil olup olmamasıyla hiç bir ilgisi yok. GSGM’nin diğer spor branşlarında UKD diye bir kavram yok çünkü. Her spor dalında hakemlerin atanması yönetmeliklerle şekilleniyor. Bizim de yönetmeliğimiz MHK ve Yarışmalar Yönetmeliği. Herhangi bir yarışmanın federasyondan izin alınmadan yapılması düşünülemez. İzin alınmadan yarışma düzenlenmesini bana birisinin izah etmesi lazım. Satranç bir spor. Izinsiz bir yarışma düzenlenmesi de düşünülemez. Mahallede arkadaşlarınızla top oynarsanız kimse size lisans sormaz. Ama Vefa Stadında oynamaya kalkarsanız sorarlar. Önemli olan yarışmada adaleti de kimin ve ne hakla sağladığı. Hakemlik Kurulu bağımsız atanmalı.
Bu böyle de devam edecek.
Soru 2) TSF kayıtlarına gore lisanslı oyuncu sayımız 38.000 olarak gozukuyor. Sizin 2008 yılı için hedefiniz 1.000.000 oyuncu ve 100.000 antrenor olarak belirtiliyor.
Acaba bu 100.000 antrenor hedefine nasıl ulasılacak.Bu lisanslı oyuncuların coğunuda ilkogretim öğrencileri oluştururken ve 1.000.000 lisanslı oyuncu hedefine ulasmak icin ogrencileri hedef saptarken bu kişilerden (veya çocuklardan) antrenör olarak nasıl faydalanılacak?Ayrıca satranç kolay oğrenilen bir spor degil,yılda ortalama 25.000 antrenör yetiştirmek için gerekli eğitim ve turnuva imkanı nasıl sağlanacak?Acaba şu anda lisanslı gözuken butun oyunculara antrenör belgesimi verilecek? (Ali Dikmen)
Cevap 2) Bu antrenör hedefine nasıl ulaşılacağı, eğiticilerin eğitimi projesinde açık olarak anlatılıyor. Okullarda zaten kadrolu olan öğretmenlerimiz, satrancın seçmeli ders olmasıyla ek ders ücreti alacaklardır. Buna faydalalanma değil de, emeğinin karşılığını alma dersek sanarım daha düzgün olur. Tekrar porjelerimize bakarsanız, okullarda verilen Satranç derslerinde amacımızın şampiyon yetiştirmek olmadığının, bu derslerin temasının ‘SATRANÇ KÜLTÜRÜ’ olduğunun altının çizili olarak anlatıldığını görebilirsiniz. Sanıyorum. Ayrıca satrancın zor öğrenebilen bir spor olduğuna kesinlikle katılmıyorum. Satranç öğrenmesi çok kolay ilerletmesi zor bir spordur.
Soru 3) Bütçede Turnuva , Konaklama ve Ulaşım geliri adlı çok buyuk bir kalem var.Bildiğim kadarıyla bu tip harcamalar ihale ile başka firmalara veriliyor.TSF nin oteli,otobus firması olmadan bu dışarıya ihale edilen kalemler nasıl gelir yazılabiliyor? (Ali Dikmen)
Cevap 3) Çok basit: Yeni yasayla özerkleşen federasyonun gelir kalemleri arasında bu türlü gelirler, yasa çerçevesinde sayılıyor. Yani federasyon oteli 80 liraya alıp 90 liraya satacak. Bu yasal olarak mümkün ve federasyonun her türlü vergisi yasayla vergiden muaf.
Soru 4) Milli Sporculara sosyal guvence sağlayacağınızı söylüyorsunuz ancak bütçe giderlerinde bununla ilgili bir harcama gözükmüyor.Acaba unutuldu mu? (Ali Dikmen)
Cevap 4) Var dikkat ederseniz antrenör ve personel giderleri kaleminde para var. Ayrıca sağlık giderlerinde de özel sigorta için para konmuştur. Sporculara nasıl maaş ödeyeceğimizle ilgili dosyada bu konu yazılmıştır. Antrenör olarak: size linkini veriyorum gözden kaçmış olabilir diye:
Projeler/Sosyal_Güvence
Soru 5) Gider butçesinde matbaa,muhasebe ve yonetim gideri toplam butçenin %13 ünü oluşturmaktadır. Acaba bu çok büyük bir kırtasiye gideri değil midir.(Ali Dikmen)
Cevap 5) Aynı soru farklı şekilde Sayın Zorlu tarafından, özerklik kararının alındığı Merkez Danışma Kurulu Toplantısında da (14 Nisan 2004) gelmişti. Bu arada bu çalışmaların 1 aylık bir şey olmadığını da söyleyelim. Bunlar yaklaşık olarak bir yıldan fazla planladığımız şeylerdi.
Her sporcuya her yıl en az iki dergiyi ücretsiz yollamak istediğimizi söyledik. Bunların iki adetinin maliyetini en kötü ihtimalle 4 milyon olarak koyduk. Yani en pahalı. Bu matbaa maliyeti bu yüzdendir. Ama tabii ki Türkiye’nin en çok dağıtılan dergisi olacak olan bu yayında reklam alınacak, sponsor bulunabilecek ve bu maliyetler düşürülecektir. Bu olduğu zaman yansıyacaktır bütçemize. Bütçemizde, sponsorluk, reklam gelirlerinin genel olarak düşük olmasının nedeni de dönemsel dinamiklere bağlı olarak bu tür gelirlerin değişebildiğidir.
Finansman giderinin dikkatinizi çekmesi beni sevindirdi. Hani anlaşmalı soru derler ya o türden oldu :)Finansman giderlerinin nedeni (muhasebe çok büyük bir maliyet tutmaz) özellikle tesis alımı için mortgage gibi kredi unsurlarının kullanılabilmesidir. Yani bazı harcamalarımızı uzun yıllara yayarak (tesis alımı gibi, leasingle malzeme alımı gibi) kredilendirebiliriz. Birinci neden bu. İkinci neden, kredi kartlarıyla lisans ve konaklama geliri elde etmenin de bazen bir finansman gideri olacaktır. Bu da göz önüne alınmıştır. Bu sorudan dolayı özellikle teşekkür ediyorum 🙂
Soru 6) Ayrıca bütçenin bütün gelirleri lisans gelirine odaklanmıştır.Örneğin ilk yıl 80.000 lisans hedefine ulaşılmazsa federasyon ihtiyacı olan gelirleri nasıl elde edecektir? (Ali Dikmen)
Cevap 6) Gerçek hedef 80.000’in üzerindedir. Eğer 80.000 değil de 40.000’de kalırsak 400 Milyar Tl kaybımız olur ki bu durumda giderlerimizde de karşılığı olur. Bunun bir kısmı doğal olarak matbaa giderlerine değişken olarak yansıyacaktır. Diğeri de tesis alımından karşılanacaktır. Bu konu göz önüne alınmıştır. Bütçemizin gelir olarak lisansa odaklanması çok doğrudur. Çünkü hem ödeyen için ucuz hem de kitlesel bir üründür lisans.