Mojo Jojo lakaplı bir üye tahmini 3-4 sene önce ilk kez Özgür Satranç Foruma giriş yaptı ve dikkate değer yazılar yazdı. Kendinin de ifade ettiği gibi kirliydi, kabaydı, ahlaksızdı ama kendimizi okumaktan alıkoyamadığımız yazılar yazdı. Zaman zaman hak verdik, kimi zaman da “Tamam haklısın ama Türkiye’de bu iş böyle yürümez” dedik. Bazen de benim yaptığım gibi “Ayıp bu şekilde de yazılmaz. Biraz edepli ol” dedik içimizden. Ne olursa olsun sonuçta dikkatimizi çekti ve insanları düşünmeye sevk etti.
Mojo Jojo’nun hukukçu olduğu düşünülüyor. Belki de bu sebepten aşağılayıcıydı ama hukuken hakaret noktasına gelmemeye özen gösteriyordu. Yazı stili iticiydi ama yine de illa ki belli noktalara haklı veya haksız vurgu yapmaktaydı. Mesela İl temsilcisi olmaz derken kulüplerin önemine vurgu yapıyordu. Gerçekten de Macaristan satrancı deyince Nagy Laszlo’nun düzenlediği “First Saturday” Turnuvaları akla gelir. Özel girişim önemlidir. Bizim bir tane bile özel satranç organizatörümüz var mı? Yok! İstanbul Satranç Derneği kulüp olarak bana göre tek faal kulüp ve İstanbul’un özel organizasyonlarda tek direği. Koca İstanbul bu kadar mı?
Gülkız Tulay’ın Sözcü Röportajı
Tek kadın federasyon başkanı olarak Gülkız Tulay basının ilgisini çekmekteydi ve Sözcü gazetesinde çıkan röportajda şu bölüm dikkat çekti:
“Satranç oynamak bir kadına ne katar?
Satranç kadına farklı bir bakış açısı ve özgüven kazandırır. İyi satranç oynayan bir kadın hayatın her alanında başarılı olabilir. Satranca sporcu olarak girebilirsiniz, antrenörlük ya da hakemlik yapabilirsiniz, satranç kulübü açabilirsiniz. Ekonomik olarak ihtiyacı olan kadınlar için şu an uygulanabilecek en rahat meslek olarak da görüyorum satrancı. Neden derseniz; şu anda okullarda satranca müthiş bir ilgi var. Biz zaten federasyon olarak okullarda satranç sınıflarını açarak bunun altyapısını hazırlıyoruz. Birilerinin bu noktalara gelip satrancı öğretmesi lazım. Bunun da temelinde satranç antrenörlük belgesi almak yatıyor.
Satranç antrenörü olmak kolay mı?
Kadınlar federasyona, il temsilciklerine müracaat ederek antrenörlük belgesi alacak ve çeşitli kurumlarda antrenörlük yapmaya başlayacaklar. Bir meslek edinecekler ve para kazanacaklar. Yani kısaca istihdam oluşturan bir spor dalıdır aynı zamanda satranç. Antrenörlük belgesini almak için sadece beş gününüzü veriyorsunuz.”
Röportajı şu adresten okuyabilirsiniz: Sözcü Hayat
Başta sempatik gelen bir yazı ve açıkçası bana hala sempatik gelmekte. Öte yandan Mojo Jojo beş günde antreör olabilineceğinin söylenmesinin senelerini vererek antrenörlük seviyesine gelen pek çok ustaya hakaret anlamına geldiğini söylüyor. Ve bunu çok kaba uslupla yapıyor. Uslup önemlidir elbette ama ben zeki bir insan isem eleştirilere kulak veririm. Satrancı yaygınlaştırmak için sıradanlaştıracak mıyız? Yoksa ulaşılması zor elit bir spor haline mi getireceğiz? Ben açıkçası yaygınlaşmadan yanayım. Beş günde antrenör olanlar beni rahatsız etmiyor çünkü onların özelliği sadece çocukları satranç ile tanıştırmaktır ve bu şekilde olabildiğince çok insana ihtiyaç duymaktayız.
Ve Mojo Jojo
Bu kirli üye satranç için epey harcadı. 16 yıldır Satranç Okulu sitesi var. Kasparov – Topov oyununu çevirmek ve düzenlemek için 8 saat harcadığımı hatırlıyorum. Ve daha nice çeviriler ve haberler için saatler gitti. Üzgünüm ama artık Türk satrancı umrumda değil. O yüzden bu yazıdaki anlam ve imla bozukluklarını anlayışla karşılayın. Onca emekle hazırladığım eğitim cdlerini kopyalıyorlar, öğrencilerine korsan olarak dağıtıyorlar ve öğrencileri başarılı olunca büyük hoca olarak ortada dolaşıyorlar. Kimisi korsan olarak elde ettiği cdleri hangi sırayla dinleyeceği konusunda bilgi almak için utanmazca beni arıyor. Türk satrancı eğitim açısından benim sayemde yükseliyor ama TSF umursamıyor vs. Çok umrumda da değil. Ama öte yandan (bu uzun ağlamadan sonra) asıl konuya dönersek Mojo Jojo’nun forumda ve sitesinde yazdığı yazılar ciddi bir emek ürünü. Üstelik herhangi bir politik amaca da hizmet etmeyen yazılar. O yüzden diyorum ki yönetimin soğukkanlı bir şekilde değerlendirmesi lazım. Tüm aşağılayıcı ifadelere rağmen yönetim soğukkanlı olmalı…
Özgür Satranç
Artık Özgür Satranç Forum kapalı. Facebook sayfasına yazdıkları buraya ekliyorum.
Özgür Satranç Kapandı.frown ifade si
Yayınına Devam Etsin!
TSF Başkanı Gülkız Tulay’a forumda hakaret edildiği iddiaları sonrasında Özgür Satranç Forum kapandı veya umuyoruz ki yayınına ara verdi. Satrançseverlerin sesini duyurabildiği tek platform olarak yıllardır öne çıkan Özgür Satranç Forum’un kapanması gerçekten üzücü ve endişe verici.
Forum sayesinde üyeler bilgi alışverişinde bulunabiliyor ve şikayetlerini dile getirebiliyorlardı. Bu sayede hem yöneticiler aksaklıkları görebiliyor hem de kamuya ilan edilmesi ile çözümler için daha etkili adımlar atabiliyorlardı. Öte yandan aksaklık olarak görülen konuların açıklamaları da yapılabiliyordu. Forumda yazılanlar ileride yapılabilecekler için yönetime de fikir vermekteydi.
Forumun bugüne kadar ayakta durması sağlayan Abidin Ünal ve Abdullah Arık başta olmak üzere tüm yöneticilere çok teşekkür ederiz. Satranç camiası zorlu bir camiadır ve elbette idare etmek kolay değildir. Bununla beraber temennimiz Özgür Satranç’ın yayınına devam etmesi. Bu konuda da şüphesiz en büyük destekçi TSF yönetimi olacaktır.
Her ne kadar sayfada açıklama yapılacağı yazılsa da ilk tahminim kapatılmasının sebebi forum yöneticilerinin bu konuda uğraşmaktan bıkması. Kötü olasılık ise inanmak istemesem de TSF tarafından baskı yapılması.
Satranç Okulu’nun da yoğun ileti alan forumu vardı. Seçim zamanı oldukça hareketli olurdu. Bir gün Murat Akdağ’ın bana göre uygun olmayan bir yazısını kaldırdığımda kendisi tarafından dava edilmekle tehdit edildim. Hemen olmasa da bir süre sonra forumu kapatmayı tercih ettim. Bu sebeple Özgür Satranç yöneticileri anlayabiliyorum. Onlar dürüst, idealist insanlar ve artık büyük olasılıkla canlarına tak etti. Ne yapsalar kimseye yaranamıyorlar.
Facebook Saranç Okulu sayfasında bekledim ki insanlar Özgür Satranç Forumu kapanmasın diye tepki göstersinler. Maalesef tek bir yorum haricinde kimseden yorum gelmedi. Sağolsun Oğuz Çavlı yorum yaptı bir tek. Rahmetli babası (yaşlanmışım adını hatırlayamadım) cesur bir gazeteci idi ve “Temiz Eller” diye en son sözünü sakınadığı programlar yapmıştı. Demek ki babasına çekmiş, bir tek o yorum yazdı.
Eeee kimse umursamıyor Özgür Satranç’ı
O zaman
Canın yanınca ararsın Özgür Satranç’ı
Yıkıl Sezar!