Kramnik Botvinnik’i anlatıyor

Kramnik Botvinnik’i anlatıyor

FM Selim Gürcan Yorum yapılmamış

Botvinnik kesinlikle satrançta yeni bir çağdı. Onu, satrançta sonucun sadece yetenek dolu bir oyuna dayanmadığını anlayan ilk profesyonel olarak adlandırabilirim. O turnuvalara hazırlığın karmaşıklığını gosteren ilk satranççıydı: sadece açılışlarla değil, ayni zamanda uykuyla, dietle, fiziksel hazırlıkla – bu konuda o kesinlikle bir öncüydu.

Alekhine – Euwe  arasındaki maç hakkında okumak bir çok günümüz satranççısı için eğlencelidir: maçlar ertelenmişti çünkü biri içmişti, diğerinin oyunun başlamasindan hemen önce bir iş toplantisi vardı.. Botvinnik’te hiç görülemeyecek bir şey!

Ama oldukça ilginçtir, oyununda oldukça düzensizdi. Onun en iyi partileri gerçekten yüksek seviyededir ama bazen de partileri kotüdür. Nedenini bilmiyorum. Sanırım kendini bir partide son sinirine kadar tüketiyor, bu nedenle bazen başarısız oluyordu, “demirden adam” olarak adlandırılmasına rağmen..

– Böyle başarısızlıklar Botvinnik gençken mi yoksa sadece sonradan uzun bir süre oynamadığı orta yaşlarında mı oluyordu?

– Bunun her zaman olduğunu düşünüyorum. Sadece  turnuva başarısızlıkları değil, bazı turnuva dışı partilerde de. Dünya şampiyonluğu maçlarını incelediğinizde, bir, iki bazen üç maçta perişan olduğunu gorürsünüz. Nedenini anlamak zor. O zamanki yorumcuların atladıkları bir şeye dikkat çekmek istedim. Ayrıca sadece onun mükemmel oyunlarını değerlendirmek çok onemli değil. Botvinnik satrançta bir çok kavramda ortaya koydu.

– Şöyle bir görüş var: bazı rakipleri daha yetenekli olsa da Botvinnik karakterinden, kararlılığından ötürü kazanıyordu.

– Buna bir ölçüde katılıyorum. Diğer yandan yetenek satrancının diğer özelliklerinden ayrı bir olgu olarak ortaya çıkmaz. Yetenek biraz müphem bir kavramdır. Bazı satranççılar vardır ki çok başarılı olmasalar da çok yetenekli gorülürler. Bu bir olgudur. Ama sanırım yetenek satrançta sadece bir unsurdur, herhangi diğer bir etkinlikte olduğu gibi. Ve mesela bir karakter kadar önemli olmayabilir. Yetenekli bi satranççıydı ama arkasında destek olmadığı için bir yerlere gelemedi? gibi cümleler pek bir anlam ifade etmez.  Muhtemelen birçok kişi Bovinnik’in saf satranç yeteneğine mesela Capablanca da olduğu gibi sahip olmadığına katılacaktır. Ama o satrancın diğer unsurlarında, karakter gibi, hazırlık gibi, diğer unsurlarında iyi olduğu için başarılı oldu ki bunu başarmak kolay değildir. O bu alanlarda bir dehaydı, bu yüzden yukarda performans ve yetenekle ilgili soylediklerimin hiç biri Botvinnik ?in bir satranççı olarak önem ve hizmetini azaltmaz. Çünkü potansiyel bir şeydir ama başarmak başka bir şey. Botvinnik’in satranc kariyeri, pratiğe baktığınızda bir dehanın kariyeridir bana gore Botvinnik bir deha olmasa da.

– Botvinnik satranç yaratıcılığında oncülleriyle mukayese edildiğinde  bir adım yukarıya çıktı mı?

– O birçok kavramsal düşünce öne sürdü. Ama bununla birlikte kulağa ne kadar “suçlu” gelirse gelsin satrancı ilerlettiğini, ona yeni bir şey kattığını  söyleyemeyeceğim. Ama oyuna hazırlık açısından katkısı büyüktür. Bununla bırlıkte turnuvaya ya da oyunlara hazırlığın satrancın içsel bir unsuru olup olmadığı bir görüş sorunudur. Benim gorüşüme gore hazırlık satrancın bir elementidir. Ve eğer Botvinnik’i Capablanca ile karşılaştırırsak, Capablanca çok daha yetenekliydi, dahi bir oyuncuydu. Ama Botvinnik?in satranca katkısı ondan çok daha fazladır.

– Genç Volodya Kramnik ?in bir satranç piskoposu ile kişisel bir ilişki kurması nasıl bir etki üretti?

 
– Çok, çok iyi. Onun çelişkili biri olduğunu farkettim, muhtemelen meslekdaşlarının şikayetleri vardı. Birçok farklı görüş duydum ama bunlar hakkında yorum yapmak istemiyorum. Yalnizca kendimi bunların dışında tutmak için değil, sadece o donemde yaşamadığım için, olayları kendi gozümle gormediğim için. Bu yüzden “düşünceli” bir yorum yapmam güç. Botvinnik’i yaşamının son yıllarında tanıdım ve ben de çok hoş bir izlenim bıraktı.

Bana garip gelen bir gerçeği vurgulamak istiyorum: görüsleri ve doğası arasında bır tur tutarsızlık. Botvinnik komünizme gerçekten inanmıştı; diğer yandan davranışlarında da bu görülüyordu. Aynı zamanda entellektüel ve iyi eğitimli biriydi. Devrim sonrasi Rusya?sıyla hiç bir ortak noktası olmayan bir Petersburg profesorünün hali vardi.  Onun komünist görüşleriyle bir entelektüelin gerçek karakterini nasıl bağdaştırmayı başardıgı benim için bir bilmecedir. Bu tutarsızlik beni büyüledi. Çünkü Sovyet aydınları, bir kural olarak, komünist ideallere ikiyüzlü bir saygı göstermiştir, hepsi oyunun içindeydi.

Botvinnik kesinlikle çok kararlıydı, onun gücü bunda gizliydi. Bana öyle olmak zorundaymış gibi geliyor. Ama bu kategoriklik olasılıkla onun insanlarla ilişkisini baltaladı, bu yüzden insanlarla bir çok sürtüşmesi oldu.

Anahtar Kelimeler
Kramnik Botvinnik
Kategoriler
Makaleler
Bir yorum yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir