Tal hakkında çok az şey biliyordum ama onunla birkaç kez oyun oynayabildiğim için kendimi şanslı sayıyorum.1990 yılında kuvvetli açık bir turnuvada yer aldı. Onun adına üzülmüştüm çünkü berbat görünüyordu. Gerçek turnuvada karşı karşıya gelmedik fakat organizatörler bize boş günlerin birinde 15 dakikalık bir oyun ve bir de blitz maçı ayarladılar.
“Peki, neler oldu”
“Blitzde berabere kaldık, 15 dakika oyununda ise kazanmayı başardım. Bir taş fedası yaptı ve telafi etmeden bir tane daha feda yaptı. Oyundan eğleniyor, zevk için oynuyordu adeta. İşi sıkı tutmadı. İşte bu yüzden sonuç hiçbir anlam ifade etmiyordu benim için. Çaba gösterseydi yüksek kalitede bir oyun sergileyebilirdi. Yeri gelmişken söyleyeyim; blitzde iyi performans gösterdi, 2. ve 3. sıraları paylaştık. O zamanlar 15 yaşındaydım o kadar güçlü değildim ama kıvrak bir zekâm vardı. Blitz turnuvasının atmosferi oldukça etkileyiciydi. 10 GM, 1 IM ve FIDE ustası olarak benimle birlikte toplam 12 oyuncu vardı.
Tal ile oyunumuzda öyle bir an geldi ki kalbime bir şiş batırıldı adeta. Zor ve aşağı yukarı eşit bir pozisyonda, ikimizin de yaklaşık yarımşar dakikası kalmıştı. Bir hamle yaptım ve o anda rakibimin patlamak üzere olan gizli bir taktik kasırgasıyla karşı karşıya olduğumu fark ettim. Bayraklar havadaydı hala ve hamleleri yapan sadece ellerimizdi! Benim kötü durumumda Tal hemen bulduğu bu taktiği uygulamaya koyuldu. Etkilendiğimi söyleyemem çünkü karşımdaki insan Tal idi; fakat ciddi bir hastalıktan dolayı ızdırap içinde olan bir Tal! Başka hiçbir oyuncu böylesi taktik olanakları klasik oyunda bile bulamazdı. Fakat nasıl olduysa bayrakların inmesine yakın oyun, sürekli şahlarla berabere bitti.
Tal gerçek bir satranç dâhisi, bir yıldızdı. Bildiğim kadarıyla hiçbir zaman hırs yapmadı, her şeyden önce zevk için oynar, oyunun tadını çıkarmaya bakardı. Bu davranışı hiç de profesyonel değildi ama Allah vergisi bir yeteneği olduğundan böylesine amatör yaklaşımlar içindeyken bile Dünya Şampiyonu olmayı başardı.
Çocukken onun oyunlarının çoğunu inceleyemedim. Önceden de söylediğim gibi yaşadığım kasabada birkaç satranç kitabı ancak bulunuyordu. İlerleyen yaşlarımda onun oyunlarını analiz etme fırsatım oldu. Şunu diyebilirim ki Tal güçlü bir pozisyon oyuncusuydu ama pek çok insan onu bir taktik oyuncusu sayar. Gerçekten de müthiş taktik yeteneğinin yanı sıra çok profesyonelliğin gereği olarak çok yönlü bir oyuncuydu.1970?lerin sonlarında 80?lerin başlarında ikinci başarı dalgasını yakaladı. Disiplinli ve konumsal oynayarak harika pozisyonel oyunlar kazandı.
?Bu sonucun Karpovla yaptığı işbirliği neticesinde gerçeklettiği düşünüldü.
?Sanmam. Tabiî ki de Karpov ile olan işbirliğinin yararı vardır ama satranç haricinde zevk aldığı bütün her şeyden elini eteğini çekmiş, bunların yerine kendini tamamen satranca vermişti. Bu açıdan Karpov’la olan birlikteliğinin çok önemli olduğunu düşünmüyorum. Tal bir hayli göze çarpan diğerlerinden iyi, çok yönlü bir oyuncudur. Satranca karşı olan tutumununda bunda etkisi vardı.Keşke Botvinnik’in karakteri bunda olsaydı! İşte o zaman başa çıkılması imkansız biri olurdu.
-Tamam da bir kişi bu özelliklerin hepsine birden sahip olamaz mı? Kalitesi veya başka bir şeyi?
-Haklısınız. Burada ele almak istediğim başka bir konu daha var.Her oyuncunun zayıf noktası vardır.Bir hususta güçlü olmak, zayıf noktalarıda artırır. Botvinnik’in en güçlü oldugu konuları Tal’ınkiyle birleştirmek imkansızdır çünkü bunlar sadece o kişilere aittir.Tal?ın doğal yeteneği,oynama yöntemi,rahat tavırları ve müthiş yaratıcı enerjisi büyük avantajlar saglar ama bazı dezavantajlarıda yok değildir.Bu tutum içerisinde olmak insana 15 yıl boyunca unvanı elinde tutturmaz.Bu olağanüstü bir olaydır.Yükselen ve düşen starlar?Ne varki bazı insanlar başka türlü yaşayamazlar.Bu tür starlar hayranlık uyandırır, enerjisini uzun süre koruyamaz yok olurlar.
Tal hakkında konuşmak zor iştir çünkü büyüleyici bir oyuncu olmasının yanısıra sıradışı bir insandır. Doğal olarak başka bir sahada da başarılı olacagından katiyen eminim.Müthiş ve kıvrak bir zekaya sahip.Akademisyen olsaydı Nobel ödülünü kazanırdı. Ruhani bir adamdı.Tal’ı tanıyan pek çok insan onun insan familyasından olmadığını söyler.Başka gezegenden bir insana benzer!İşte bu yüzden oynadığı satranc tanımlanamaz. Onun oyunlarını analiz etmek Tanrının neye benzediğini tartışmakla eşdeğerdir.
Çevirenler Yakup Kiritici ve Abdullah Ötgün