Satrancın en büyük kazanımı şüphesiz oynayanı mücadeleci, kolay pes etmeyen biri yapmasıdır. Ama bunun için satranç turnuvalarına bolca katılmak gerekmektedir.
Bundan 15 yıl önce en küçük yaş kategorisi 10 yaş idi. Ancak daha küçükler 7 yaşından itibaren isterlerse bu kategoride yarışabiliyorlardı. Elbette bu çok adil değildi.
Küçükler satrancı oyun olarak görürken, büyükler sadece kazanma odaklıydı.
Daha sonra 7 yaş dâhil kategoriler ayrıldı. Ama beraberinde bir sorun getirdi.
Pek çok çocuk (en az yarısı) daha ilk turnuvasında satrancı bırakıyordu. Hasbelkader kendini başarılı hissedenler ya da başarısızlığı kafaya takmayanlar devam ediyor…
Bilindiği üzere sadece zeki olmak, başarılı olmak için yeterli değil. Bunun yanında hırslı olmak, daha da önemlisi çok çalışmaya tahammül etmek, başarısızlık ve tökezlemelerde ayağa kalkıp yola devam edebilmek çok önemli. Bu saydığım kişilik özellikleri “0-6” yaş arası için büyük ölçüde ailenin çocuğuna karşı tavrı ile şekilleniyor. Dolayısıyla burada antrenörün bir etkisi yok.
Yeni nesil (Z kuşağı da deniyor veya Y kuşağının çocukları) her istediği yapılan, acıkmasına bile fırsat verilmeyen, yokluk nedir bilmeyen bir nesil…
Her şeyi çok hızlı yaşıyor ve çok hızlı tüketiyor.Okulunun verdiği 10 dakikalık ödevi bile ancak gece yatmaya doğru yapan bir nesil. Elbette herkes böyledir demiyorum ama son 5-6 yılda yetiştirdiğim çocukların büyük kısmı 15 yıl önce yetiştirdiklerimden daha farklılar.
Pek çok özel okul bu yeni nesle uygun eğitim müfredatı hazırlayıp uyguluyor.
Peki satranç eğitimi bu yeni nesle göre uyarlanabilir mi? Elbette uyarlanabilir ama bence bu yöntemle başarılı olunması zor gözüküyor. Her konuda olduğu gibi bu konuda da “mış gibi” yapılmış olur. Çocuk mutlu olur belki ama sonuç elde edilemez.
Peki bu durum satrancın sonunu getirir mi? Elbette getirmez ama bu durum satranç oynamaya devam edenlerin toplumun çok küçük bir kesimi olarak kalmasına yol açıyor.
Bana göre çare; antrenörü nün öğrencisine kendi kendine çalışmayı öğretmesi ve bunun denetimini ailenin yapmasıdır. 12 yaşından sonra kendi kendine çalışan çocuk başarılı olacaktır.
Yazan Ediz Erencek