Büyükusta Suat Atalık’ın sayfanızdaki yazılarını üzülerek okudum. Satranç hayatıma düzenli aile ve iş hayatım nedeniyle amatörce bir yön çizdim.Türkiye ve dünyadaki satranç olaylarından bi haber olarak,satranca çok az zaman ayırarak çanakkaledeki bence sosyal ve kültürel yönü iyi olan yaşantıma devam ediyorum (İngilizcem zayıf olduğu için bazı kişilerce yurt dışında kültürsüz olduğum söylense bile). 20 yıldır elo listelerinin üst sıralarında olduğum ve seçme turnuvalarına işlerim dolayısıyla katılamadığım için milli karşılaşmalara çeşitli federasyonlarca sık sık davet edildim.Bunların sadece bir kaçtanesinde kontenjan kabul ettim. Bunun nedeni genç ve mesleği satranç oyuncusu olmasını isteyenlerin önünü tıkamamaktır. Çoğunda da amatör satranç hayatıma göre başarılı oldum.Türkiyede hiç bir satranççı ile kavgalı değilim. Atalık’ın bahsettiği milli takıma seçtirmeme olayı duyumunu herhalde kendisi yanlış kaynaktan almış. Diyalog eksikliğinin sonuçları bunlar. O yıllarda federasyona üye olarak alınmamın nedeni arkadaşı olmam sebebiyle Federasyon-Atalık ilişkilerinde aracılık yapmamdı. Ancak ben yalnız 1 federasyon toplantısına katılabildim.
O toplantıda da Erivan Olimpiad takımı için kontenjan konuşuldu. Bana kontenjan teklif edildi. Türkiyede kontenjanın sadece Atalık’a kullanılabileceğini söyleyerek reddettim. Eğer böyle olmuyorsa Türkiye Şampiyonasından Tolga Demirel’in tercih edilmesi gerektiğini söyledim. TSF maceram bu şekilde noktalandı. Diğer toplantılara katılmadım.Bunları neden söylüyorum; hiç kimse gerçekleri çarpıtmasın, bilmiyorsa öğrensin. Satranç dünyasından kopukluğumun yansıması olarak TSF ile de bi çoklarının sandığı gibi ilişkilerim olmadı. Türk satranç dünyasını Ali İpek,Can Arduman ile birlikte yönettiğim asılsız veya yanlış bilgilenmedir. Zira bir çok olayı çoğu kez 3 ay sonra öğreniyorum. 2000 İstanbul Olimpiyatlarında da erkek takım kaptanı olmak istemiştim. Emrahan Halıcı’nın ısrarı ile ikinci takım için kontenjan başvurusu yaptım. Fakat TSF Tansel Turgut’u ikinci takımda oynatabilmek için beni kontenjandan birinci takıma aldı. Orada da başarılı oldum.
IM ünvanı olayına gelince; ben IM normlarımı FIDE resmi turnuvaları olan Zonal ve Olimpiyatlardan aldım. Atıfta bulunulan turnuva olmasa dahi 2390 ratingli bir oyuncu iken satranç kariyerimi baltalayacak olayların içinde olacak kadar aptal veya çaresiz değilim.Bununla ilgili TSF ye yazılmış FIDE ve Azerbeycan Satranç Federasyonuna başvurulması için bilgi verilen dilekçem mevcut olup, bağcı dövmek niyetinde olanlar nedeniyle bu konuyu uzatmayacağım. Bu güne kadar ki satranç yaşamımda IM ünvanını hakettiğimi ispat ettim. Bence insanların obsesif kişilikten sıyrılıp bardağın dolu tarafına da bakmaları gerekiyor. Çok fazla birikimi,geçmişi olan insanlarız. Boş tartışmaların kimseye faydası yok.
Saygılarımla
Suat Soylu
14.08.2003