Anand – Carlsen Dünya Şampiyonluğu Maçı yaklaştıkça heyecan da artıyor. Rus Internet Kanalı Chess TV Kasım ayındaki maç öncesinde Carlsen ile röportaj yaptı. Carlsen yeteneği, zayıflıkları ve hazırlıkları hakkında samimi açıklamalarda bulunuyor. Eğer bir hayvan olsaydı neyi tercih edeceği ise ilginç. Timsahı seçen Carlsen’in tercihine hak verecek misiniz?

Anand ile Dünya Şampiyonluğu öncesinde Magnus Carlsen ile Röportaj

Yakında Dünya Şampiyonluğu Maçı yapacaksınız. Maçta özel birşeyler olacak mı sizce?

Sanırım gerçekten hem benim hem de umuyorum ki satranç dünyası için çok farklı şeyler olacak. Ama sonuçta unutmamalı ki oyun hala aynı ve hazırlık açısından çok farklı birşey yapmam gerektiğini düşünmüyorum çünkü gözüken o ki genelde işler yolunda gözüküyor.

Turnuva başlamadan önce beklentileriniz neler oluyor? Seçimlerinizi duygularınız ne kadar etkiliyor?

Seçimlerim genelde ruh halime bağlı. Yaptığımdan duygusal olarak uzakta durmaya çalışırım ama aynı zamanda sıkı mücadele eder ve sonuçları gerçekten önemserim. Ama bu her zaman kolay olmuyor.

Eski bir röportajda dünya şampiyonluğu unvanının sizin özel birşey olmadığını söylemiştiniz. Bu görüşünüz değişti mi?

Zamanında Şampiyonluk maçları serisinin bir parçası olmak istemediğim doğru. Bu sefer Adaylar Turnuvası’nda gerçekten oynama ve kazanmak istedim. Dolayısıyla bu sefer farklı. Bana göre Dünya Şampiyonluğu Maçları diğer turnuvalardan farklı değil ama sadece oyuncular hazırlığa daha fazla zaman harcıyor. Hala belli bir noktaya kadar aşağı yukarı tüm turnuvaları kazanmanın dünya şampiyonu olmaktan daha önemli olduğunu düşünüyorum.

Birkaç yıl önce her rakibin stiline göre hazırlık yapmadığınızı söylemiştiniz.. Bu maçta bunu değiştirecek misiniz?

Büyük olasılıkla belli bir miktar. Ama aynı zamanda kendime odaklanmam önemli. Sırf rakip için oyun stilimi değiştiremem. Benim rakibe göre değişmemden çok rakibin bunu benim için yapmasını sağlamak daha mantıklı gözüküyor.

Bir açılış uzmanı gibi gözükmüyorsunuz. Maça elinizde açılış hazırlığı olmadan girmeniz tehlikeli değil mi?

Değişik yaklaşımlar var. Tal Anı Turnuvası’nda Kramnik ve Anand’ı yendiğim oyunlarda amaç büyük avantaj getirmese de daha önce oynamadığım ama oynanabilir konumlar yaratmaktı. Ve iki oyunda da oynanabilir konum elde ettim. Hatta Anand’a karşı hafif üstündüm. Anand ve diğerleri açılışta o kadar iyi ki sahip olduğum özellikler ile onları açılışta yenmeye çalışmam mantıklı değil. Tabii ki açılışta sürprizler hazırlayacağım ama Anand’ı açılışta yenmeye çalışmak gerçekçi değil. Gücümün yattığı yer bu değil.

Pek çok Büyükustanın inişleri çıkışları var. Sizse üst düzeyde dengeyi tutturuyorsunuz. Bunun sırrı ne?

İyi ve kötü turnuvalarım oluyor ama bir şekilde aşağı yukarı iyi sonuçla bitiriyorum. Bunun satrançla veya satranç dışı şeylerle alakası var mı bilemiyorum. 2008 yılında Kramnik’i inandırıcı şekilde yenen Vishy’ye karşı hazırlık yapacağım. Tal Anı’daki gibi formsuz olacağını sanmıyorum. Eminim ki çok formda olacak ve maç da ilginç geçecek. Herhangi bir anda tökezleyebilirim ama umuyorum ki açılışta, oyunortasında, oyunsonunda kritik anları fark ederek formda olacağım. Kasım ayında formda olmamam için bir sebep göremiyorum.

Maç tecrübeniz yok. Bu sizce önemli mi?

Belirleyici bir etken olduğunu düşünmüyorum. Evet maç tecrübem yok veya çok az ama aynı zamanda 6-7 yıldır üst düzey turnuvalarda oynuyorum. Örneğin Karpov ve Kasparov ilk şampiyonluk maçlarını yaptıklarında Kasparov ile Karpov turnuvada karşılaşmamışlardı hiç. Bu sebeple Kasparov için zor bir geçiş oldu. Ben ise 16-17 yaşımdan beri Vishy ile her turnuvada oynadım. Bu sebeple birbirimizi çok iyi tanıyoruz.

Bir satranç oyuncusu için hafıza ne kadar önemli?

Eğer analizi bilgisayar ile yaptıysanız ve mantığını tam anlamayıp ezberliyorsanız unutmanız çok kolay. Küçükken hafızam çok daha iyidi ve yaşlandıkça biraz kötüleşti çünkü beyin geliştikçe bilgi artıyor. Bu düşüncemi destekleyen bir makalenin yayınlanması da beni şaşırtmıştı.

Belli ki hızlı öğrenme becerinizi iyi kullandınız. Sürekli olarak öğrenme isteğiniz devam ediyor mu?

Sanırım artık fazla öğrenmiyorum – Satrançta ise kesinlikle öğreniyorum. Pek çok açıdan kendimi geliştirebilirim; oynadığım her oyunda hata yapıyorum ve zirvede kalabilmek için kendimi geliştirmeliyim. Genel olarak ise öğrenmeyi bırakıp tıkanmadıkça satranç oynama konusunda motivasyonumu kaybedeceğimi sanmıyorum. Satranç o kadar zengin ki yakın bir zamanda olasılıkların tükeneceğini sanmıyorum.

Eğer bir hayvan olabilseniz hangisini tercih ederdiniz?

Eee … bir timsah. İyi bir hayatı var gibi. Orada yatıyor ve keyif yaşıyor. Aşağı yukarı diğer tüm hayvanları öldürebilir. Şüphesiz timsahı tercih ederdim.