Satranç Okulu: İlk turda Çin ile başabaş mücadele etmemiz Türkiye’de büyük sevinçle karşılandı önümüzdeki turlarda daha da iyi sonuçlara imza atabilir miyiz? Beklentileriniz neler?
Ali Nihat Yazıcı: Gönlümün beklentisi ile aklımın beklentisinin kesiştiği nokta %55 gibi bir skorla 33 puan civarında bir puan toplamak. Bu bizi ilk 30’da birtirten bir skor olur ki şimdiye kadar en iyisi. Ayrıca bu skor sanırım bir GM (doğrudan) bir ya da iki IM ile dönmemize neden olur. Bu erkeklerdeki beklentim. Bayanlarda beklentim hem iyi şeyler yapmak hem de iyi bir deneyim kazanmak. Yarışmanın en genç takımı bizim bayan takımımız. Gerek erkeklerde gerekse bayanlarda masa sıralamasıyla ilginç bir taktik uyguladık. İlk tur çalıştı bakalım ikinci tur ne olacak?
Satranc okulu:90’lı yıllar Türk satranççıları için çok sancılı geçti. Daha önce olimpiyatlarda Türkiye’yi temsil etme şansı bulmuş biri olarak söyleyebilirim ki eski yıllarda bu tür bir uluslararası yarışmaya hiç bir ön turnuva oynayamadan çıkardık. Bu sene değişen nedir? Oyuncularımız yeterince hazırlanma fırsatı bulabildi mi ve oyuncularımıza turnuvada nasıl imkanlar sağlanmış durumda?
Yazıcı: Bu sorunun yanıtı ortada… Umut Atakişi ve Mert Erdoğdu’nun bu yıl içerisinde yabancılarla oynadıkları (kendi yarışmalarımızı saymıyorum) uluslararası maç sayısı 100’ün üzerinde. SerkanYEKE, Suat SOYLU ve Can ARDUMAN bu yıl en az uluslararası temas yapan sporcularımız ve 30’dan fazla resmi maçları var. Yakup BAYRAM her zamanki gibi çok hırslı ve savaşçı özelliğiyle takımın birinci masada tetikçisi rolünde. Çok sayıda büyük ustanın canını yakacağına eminiz. Ahhhh dünkü maçı görseydiniz. Şu anda nasıl kahrolduğumu bilemezsiniz. Kızlarımızın durumu da aynı şekilde. Takımda oynayan tüm sporcularımız çok sayıda uluslararası temasa katıldılar. Bayan takımımızın üç genç sporcusunun bir diğer şansı da kamp ve hoca açısından eğitilmeleri oldu.
Satranc Okulu: www.tsf.org.tr’den öğrendiğimize göre olimpiyatta ilk gün bazı sorunlar yaşanmış. Biraz bahsedebilir misiniz?
Yazıcı:Yaşanan sorun tam anlamıyla bir aymazlığın sonucu. Biz büyük ülkeyiz. Halen düzenlediğimiz olimpiyat dillerden düşürülmüyor. Şu anda Avrupa’nın en çok uluslararası yarışma düzenleyen ülkesiyiz. Buna rağmen bize verilen otel odalarının sayısı ve cinsleri son derece kötüydü. Ekte yazdığımız yazıyı iletiyorum inceleyince konuyu anlayacaksınız. İlk gün geldiğimizde üç kişilik odalarda tek banyoyla sporcularımıza konaklama verdiler. Genel Müdürümüzle görüştük ve isteklerimiz yerine getirilmezse olimpiyatlardan çekilmeye karar verdik. FIDE’ye (sevgili Makropoulos’a) ve Slovenya Satranç Federasyonuna iki saat süre verdik. Saat 12:00’dı. Saat 15:50’de bize fazladan beş oda verildi. Şu anda sporcularımızın hepsi tek kişilik odalarda kalıyor. Sanırım bu olanağın sağlandığı tek kafile biziz. Yemekler fena değil. Yarışma sırasında çay ve kahve, su ücretli. Salon tam bir anababa günü. GM Gary Kasparov bu salonda oynayacak mı göreceğiz. Takımımız iki rakibe de sıfır çekme üzerine motive olmuş durumda ama ben korkuyorum. Bu tür rakipler çok tehlikeli. Arnavutluk son derece sakat ve tehlikeli bir takım. Kapalı kutu. Lüksemburg birinci masasında kuvvetli bir büyük ustası olan bir takım sonuç olarak son tur Brezilya’yı 3-1 yenmiş bir takım. Benim ilk amacım iki maçı da kazanmak ardından sıfır çekme olursa fazla olsun bizim olsun.
Satranç Okulu: Takımlarımızın başarılı olması dileğiyle teşekkür ediyoruz.
