Fischer ve ben Carlsen’den daha iyiydik diye düşünüyorum ama Magnus hala kendini geliştiriyor ve ne yaptığını gerçekten iyi biliyor. Açılış tercihleri daha zengin olabilir ve daha çok çalışabilir ama bununla beraber harika bir hafızası var ve açılışlara ve diğer konulara kendi yaklaşımı bulunmakta. Beni asıl etkileyen Carlsen’in Dünya Şampiyonluğunun – Dünya Şampiyonluğu unvanının önemini anlaması. Anand örneğin içine kapanıktı ve aynısını Kramnik için de söyleyebilirim. Turnuvalara hazırlık yaptılar, para kazandılar ve unvanlarını korumaya çalıştılar ama dünya satrancında liderlik görevlerini yerine getirmediler. Bu sebeple satranç çok şey kaybetti ve satrancın popülaritesi düştü
. Magnus sadece Dünya Şampiyonu değil ama aynı zamanda satranç hareketinin de lideri olduğunu biliyor ve bu sebeple sadece onun oyunu değil ama yaptıkları da umut verici. Yakında Dünya Şampiyonluğu Maçı yapılacak. Şaşırtıcı bir şekilde Anand yine oynuyor.
Bu neden şaşırtıcı?
Anand ağır bir şekilde Carlsen’e kaybedince kendini toparlayamayacağını düşünüyordum. Oyunu yüz kızartıcıydı. İki Sicilya kaybetti ve gerisi berabereydi. Tek oyun bile kazanamadı. Dahası temel konumları kaybetti. Onu daha önce hiç böyle görmemiştim ve belli ki Carlsen kompleksi oluşmuş. Buna rağmen ciddi şekilde hazırlık yapmış ve şüphesiz Dünya Şampiyonluğu Maçı hazırlıklarını da kullanarak Adaylar Turnuvası’nda birinci oldu.
Carlsen’in rating rekoru bir şey ifade eder mi? Dediniz ki siz ve Fischer en iyi döneminizde ondan iyi oynuyormuşsunuz.
Ratingler tartışmalı göstergelerdir. Ratingleri icat eden Amerikalı bir profesör olan Arpad Elo.
Onun adını ratinglere verdiler.
Evet Macar kökeni vardı ve sanırım ABD’de yaşadı. Dünya Şampiyonu olduğumda rating problemi ve kullanımı konusunda onunla çok tartıştım.Bana ratinginin kesin bir gösterge olarak değerlendirilmemesini istediğini söylemişti. Şimdi 5 puanlık bir fark bile sizi İnterzonale ve Adaylar Turnuvasına sokabiliyor veya bir başkası dışarda kalabiliyor. Arpad Elo bana ratinginin kabaca güç tespitinde bulunduğunu ve 2-3 veya 5 ile 10 puan farkı gösteremeyeceğini söylemişti.
Anatoly Karpov ve sağında FIDE Başkanı Kirsan Ilyumzhinov. FIDE seçimlerinde önce KArpov ve sonra da Kasparov Ilyumzhinov karlısında başarısız olmuştu.
Ve FIDE’nin elo ile yaptığı adeta satranca karşı bir suç ve suçu işlemeye devam ediyorlar. Ratingler yükselmeye devam ediyor. Neden olduğunu matematik formülüne bakıp incelemedim ama belli ki sorun var. Fischer en iyi zamanında 2760 idi ve ben de 2730 – 2735 oldum. Ama ben 2720 ilen Korchnoi ikinci olarak 2670’ti, 50 puan fark vardı. Bu bir göstergedir ve Fischer zirvedeyken en yakın rakibi ile neredeyse 100 puan fark vardı. Bugün 2800’lere geldirler. Fischer’den sonra 2700 olan ilk oyuncu bendim ama o zamanlar 2650 harika bir ratingdi. Şimdi ise 2650 ile ilk 100’e bile giremezsiniz.
Kaynak: Moskova’nın sesi Radyosu