Kasparov FIDE Finali ve Yeni Zaman Kontrolü Hakkında Konuşuyor

Kasparov FIDE Finali ve Yeni Zaman Kontrolü Hakkında Konuşuyor

FM Selim Gürcan Yorum yapılmamış

Kasparov FIDE Finali ve Yeni Zaman Kontrolü Hakkında Konuşuyor

Tahminim doğru çıktı. Belki 100% doğru değil ama, doğruya çok yakın. Dediğim gibi sonucu belirleyecek olan Ivanchuk’un nasıl oynayacağı idi – Ponomariov’dan sürpriz beklemek zordu. Genel olarak Ponomariov finalde tüm turnuvada oynadığı gibi oynadı ve büyük olasılıkla da hep böyle oynuyor. “büyük olasılıkla” diyorum çünkü henüz en kuvvetli oyuncularla çok fazla oyun oynamadı.

Ne yazık ki Ivanchuk da son zamanlarda sık sık oynadığı gibi oynadı. Derin kavrayışa dayanan büyük pozisyonel planlar, korkunç hatalarla mahvoldu. Tabii ki ikinci oyun ve beşinci oyun değişik şekilde sonuçlanmalıydı. O zaman maçın sonucu da farklı olurdu. Ne yazıktır ki, Vassily bir kez daha sinirlerini kontrol edemedi ve tam da düşündüğüm gibi Ponomariov sadece Vassily (kendi sözleriyle) “halusinasyonlarına kurban olduğu” için kazandı.


Maçın ve belki de tüm turnuvanın sonucu, yeni zaman kontrol sisteminin tam anlamıyla başarısızlığını gösteriyor. Şunu söylemeliyiz ki bu yeni zaman kontrolünde, 7 saatlik klasik satrançta oynanan oyunlarla mukayese edilebilecek oyunlar bile ortaya konamaz. Ve bunla bağlantılı olarak Veselin Topalov’un hata sayıları ile ilgili şikayeti saçma gözüküyor. Bir süre önce Rus dergide “64 Satranç Yorumları”nda yeni zaman kontrolünün kötü bir yanının olmadığını ve oyuncuların eskisi gibi oynayabileceğini söylemişti. Ve şimdi de bu maçta zaman kontrolünün pek çok hataya sebep olduğunu unutmuşa benziyor (Topalov, Ponomariov’un sekundantıydı – satranç okulu).

Şüphesiz şans Ponomariov’un galibiyetinde pay sahibidir. Şanslıydı çünkü finalde rakibi Vassily Ivanchuk idi. Final maçında sadece Ivanchuk bu tür hatalar yapabilir. Ne Anand, ne Leko, ne Shirov, ne de Topalov Ponomariov’a bu tür şanslar vermezdi.

Ama Ponomariov’un bu ani başarısının sebebi yeni zaman kontrolünden başkası değildir. Artık kazanmak için derin bir satranç anlayışına ihtiyacınız yok – değişik özelliklere sahip olmalısınız. Ivanchuk bariz bir şekilde o­nu hem Siyah’la hem de Beyaz’la saf dışı bıraktı. Daha dördüncü oyuna da değinmedim, ama bu oyunda iki tarafın da şansı vardı ve ikinci ve beşinci oyunda üstünlük zaman sıkışması başlayana kadar sadece bir kişiye aitti… Kazanca çevrilemeyen yüksek fikirler için sadece üzüntü duyabiliriz.

Eğer satranççılar oyunların kalitelerini önemsemiyorlarsa ve ikinci ve beşinci oyunların sonuçları normal karşılanıyorsa, o zaman bu zaman kontrolünü kullanabiliriz. Ama eğer ama oyunların kalitesinin satrancın geleceği açısından önemli olduğunu kavrayabilirsek o zaman bu zaman kontrolü satrancın ölüm marşıdır.

Benim FIDE’nin knock-out sistemine olan tutumum belli, ama yine de Ponomariov’un ünvanını, Anand’ın veya Khalifman’ınki ile eş tutmak adil olmaz. Moskova’daki oyunların kalitesi Las Vegas veya Yeni Delhi’deki oyunlarla mukayese kabul etmez. Ponomariov’un oyunu Khalifman’ın Las Vegas’da ve Anand’ın Yeni Delhi’deki oyunuyla karşılaştırılamaz. 2000 yılında Las Vegas’ın galibinin nasıl oynadığını izlemek ilginçti; çok yeni fikirleri vardı. Ve Yeni Delhi’deki turnuva FIDE’nin bir tür son başarılı dünya şampiyonluğuydu. Şimdi artık Anand ve Shirov’un oynadığı gibi kaliteli oyunları ancak hayallerimizde görebiliriz. Anand Delhi’de gerçekten çok parlak oynadı: pek çok oyunu hala hafızalarda ve bu oyunların satranç teorisine büyük katkısı var.

Diyorlar ki Ponomariov diğerlerinden daha iyi oynamış ama anlamadığım nokta bu “daha iyi” nin ne anlama geldiği. Belli ki bu “daha iyi” nin farklı bir anlamı var – herhalde o­nun kararlılığından veya zamanında genç Kamsky’nin sahip olduğu benzer özelliklerden bahsediyorlar.

Ne yazık ki Moskova’da farklı bir oyun oynandığı sadece Rus gazeteciler tarafından değil aynı zamanda yabancı meslekdaşları tarafından da yadsınıyor. Ajurneler (oyunların belli bir süre veya zamandan sonra ertelenmesi – satrançokulu) satrançta büyük bir değişiklik yaratmamıştı çünkü “hamle başına 3 dakika” muhafaza edilmişti. Ama zaman kontrolünün oyunun tüm bölümlerini etkilediği bu durum bu oyuna eskisi gibi satranç dememizi zor hale getiriyor. Ponomariov dünya şampiyonluğunu çok değişik şartlarda kazandı, bunu unutmamalıyız. Her ne kadar knock-out sistemin kötü yanları olsa da ve en güçlü oyuncular birbirleriyle karşılaşamasa da, şu önemli ki, eskiden FIDE Şampiyonalarında 7 saatlik zaman kontrolü kullanılıyordu.

Dışardan bu sene sanki aynı kurallarla 64 karelik bir tahtada oynamışlar gibi gözüküyor ama satranç sadece taşları hareket ettirmek değil, zaman faktörü de önemli. Zaman kontrolü değişirse olayların akışı da değişir. Eğer bu seneki şampiyonayla geçen senelerdekilerin arasındaki farkı kabul etmezsek, o zaman hızlı satranç ile klasik satranç arasında fark olmadığı sonucu ortaya çıkar.

Bu noktada oyunculara önemli görev düşüyor. Khalifman’a yazdığım cevapta çoktan bu konuda bahsetmeye başladım. Burda sadece şunu eklemek istiyorum: birisinin arkasına saklanmak için artık çok geç. Eğer bu tür bir oyunu normal kabul edersek, itiraf etmeliyiz ki artık satrançta bir yaratıcı yan kalmamıştır, ve biz yani elit oyuncular belli bir miktar para ödendiği sürece bunu kabul edebiliriz. Eğer bunun normal olmadığını düşünüyorsak, o zaman sanırım herkes ne yapması gerektiğini biliyor.

Ivanchuk-Ponomariov maçı, ve Ponomariov’un galibiyeti satrançta neler olduğunu gözler önüne seriyor; bu Ilyumzhinov’un geleneklere karşı başlattığı savaşın olağan sonucu ve bu konu listenin ortasındaki Büyükustalar tarafından da destek buluyor.

Bu olayların en büyük kanıtı yeni FIDE şampiyonunun sadece yeni zaman kontrolünü desteklemesi değil aynı zamanda daha da kısasını arzulaması. Mesele şu ki, o genç satranççıların grubunda ve biliyor ki 7 saatlik zaman kontrolünde dünya elitlerinin arasına girme şansları çok az. Bu arada Ponomariov’un Şubat’ta Linares’de oynayıp oynamayacağını bilmiyorum. Fakat katılma konusunda şüphelerinin olması, normal zaman kontrollü bir süper-turnuvadaki şanslarını gerçekçi olarak değerlendiebildiğini gösteriyor.

Yeni zaman kontrolünün satrancın doğasını nasıl etkilediğini anlayanların FIDE’ye baskıları giderek artacaktır. Doğrusunu söylemek gerekirse yeni zaman kontrolünün Ponomariov’un şansını lider 3 GM’ye karşı arttıracağını zannetmiyorum ama zamanın azalması ilk 10 hatta ilk 100’deki sıralamayı değiştirecektir. Değişiklikler olacak çünkü sinir sistemleri kuvvetli gençler, daha tecrübeli ve daha iyi stratejik planlar kurabilen rakiplerinden daha iyi şanslara sahip olacaklardır.

Bu satrancın gittiği nokta ve satranca önem veren insanlar müdahale etmeli ve bu yola devam edersek olacakları engellemelidir. İstediğimiz bu mu karar vermeliyiz veya bu şekilde bildiğimiz satranç sona mı erecek? Cevabın ne olacağından emin değilim. Ve klasik satrancın bitişine şahit olma ihtimalimizi de yadsımıyorum.

Klasik satrancın bitişinin ufukta gözükmesi ile insanlar oyunsonu analizleriyle daha az ilgilenir hale gelecekler. Hamle başına 30 saniye veya daha az süre olunca, sorun fiziksel olarak hamleyi yapabilmektir ve kimse analizi umursamaz. Bu sebepten Botvinnik Memorial’in ikinci oyununun tüm analizlerini vermeye karar verdim…

Anahtar Kelimeler
Kasparov
Bir yorum yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir