Bir İspanyol gazetesinde yayınlanan röportajda Veselin Topalov (Silvio Danailov değil, bizzat Topalov!) Vladimir Kramnik’e yeni suçlamalarda bulundu. Topalov’a göre her şey Kremlin ve Topalov takımını fiziksel olarak tehdit de eden KGB tarafından yürütüldü!
Topalov Kramnik’in tuvalete girip, çıkar çıkmaz hamle yapmasını “açık hile işaretleri” olarak yorumladı ve banyonun tavanında kablolar bulduklarını, ama “pek çok nedenle” sessizliklerini koruduklarını söyledi. Topalov “bazı tehditler aldıklarını”, havalimanının kapatıldığını ve takımının Rusya’dan nasıl çıkacakları konusunda endişe yaşadığını açıkça belirtti. Oğul Köseoğlu’nun hazırladığı yazı ve çevirdiği röportaj haberin devamında.
Topalov’a göre, olup bitenden Kramnik’in takımının haberi yoktu. Kramnik yardımı onlardan değil, satranç camiasının dışındaki Ruslardan, profesyonel olmayan satranç oyuncularından, ya da KGB’den alıyordu. Topalov, tehlike altında olduğunu ve bir daha Kalmykia’ya asla gitmeyeceğini söyledi. Başkan Ilyumzhinov’ı olaylardan şahsen sorumlu tutmazken, “Yalnızca emirleri yerine getiriyordu.” şeklinde konuştu.
Topalov’a göre, hile metotu maçın ilerleyen safhalarında geliştirildi ve esasen eşitlik bozma maçlarında büyük rol oynadı. “Bir aptalın bile kullanabileceği, basit ve sağlam bir sistem kullandılar.” Kramnik “yalnızca bir bilgisayarın bulabileceği bir hamle yaptı.” Topalov, rakibinin vücudunda elektronik bir cihaz taşıdığını tahmin ediyor. “Rusların sahip olduğu teknolojiyle, Kramnik’in bir maçta yenilmesi imkansız olacak.”
Röportajda tekrarlı bir “kablo” ibaresi var. Topalov, Kramnik’in banyosunda maç esnasın bir kablo bulduklarını iddia ediyor.
“Kremlin, Rus ajanı öldürdüklerini, ya da Kramnik’in hile yaptığını itiraf etmez!”
Röportaj : Federico Marin Bellon
(…)
Federico Marin: Kramnik ile karşılaşmanız senin için nasıl geçti?
Topalov: Çok gergindi. Objektif olmak gerekirse, maçta daha çok ben hakimdim.
Beşinci maçtan önce ne oldu?
Topalov: Her hamle arasında Kramnik’in ne yaptığına dair görüntüler elimize geçti. Çok sık tuvalete gidiyordu ve davranışları çok şüpheliydi.
Kramnik kazanırken onu rahatsız etmeye çalışmakla suçlanıyorsunuz.
Topalov: Maçın durmasını asla istemedik. Çok açık hile belirtileri vardı. Kaseti izleyince, içinize bir korku salıyor. Mesele kaç defa banyoya gitmiş olması değil, ama gitme şekli. Pek çok defasında Kramnik banyodan çıkıp, hemen tahtaya gelip, anında hamlesini yaptı.
Sağlık sorunlarını ileri sürüyor…
Topalov: Bu bir yalan. Ben ondan daha çok sıvı tükettim ve onun kadar sık tuvalete gitmedim. Karşı çıktık, ama bizden yana karar veren itiraz kurulu kovuldu.
Rakip takımın özel görüntülere erişimi olmasının uygunsuz olduğu söyleniyor.
Topalov: Onlar da benim görüntülerimi izledi. Benim ve yanımdaki herkesin tek tek her adımımızı izlediler. Hem Kramnik yanlış bir şey yapmıyorsa, sorun ne?
Illescas, Kramnik’in banyoya gitme sayısını sizin abarttığınızı düşünüyor.
Topalov: Kaç defa gittitiğini bilmiyorum. Takımım görüntüleri yalnızca bir defa izledi ve görüntüler ortadan kayboldu.
Belki de tahmini rakamlar üzerine kuruluydu. Varsayımlar.
Topalov: Banyo teftişinde tavan sıvasının ardına gizli bir ağ kablosu bulundu. When they
Bundan hiç bahsedilmedi…
Topalov: Pek çok sebeple sessizliğimizi koruduk.
Sessizliğinizi korumanız bir hata mıydı?
Topalov: Bir şey söyleyemezdik. Çok gergin bir durumdu. Eğer bu durumu duyursaydık, maç iptal edilebilirdi. Ben oynamak ve parayı almak istiyordum. Dahası, tehditler aldık.
Kim tarafından?
Topalov: Başta isimsizdi, ama havalimanını kapattılar. Buradayken konuşmam kolay, ama Rusya’da, insan nasıl ülkeden çıkacağını düşünüyor. Yürüyerek mi? Parayı da boş verdim elbette. O yüzden çenemizi kapayıp maça devam ettik.
Tahtada hiçbir şey fark ettin mi?
Topalov: Tahtada odaklanmıştım. Kramnik takımındaki kimseye bir şey söylemediği için, Illescas’ın sorunu, ne olup bittiğini bilmemesiysdi.
Yani Kramnik dışarıdan yardım aldı?
Topalov: Evet. Ruslardan, ama satranç camiasından değiller.
Yani takımı masum.
Topalov: Öyle sanıyorum. Onlar işin içinde değildiler. Bu yüzden şüphe edip, her şeyi inkar ediyorlar.
Kramnik KGB’den mi yardım aldı?
Topalov: Asıl numara, hiç bir profesyonel oyuncunun suça karıştırılmamasında. Hamleleri söyleyenler hayranları ya da KGB’ydi. Eğer bu işi Illescas’a vermiş olsalardı, beni rahatlıkla ezerlerdi.
Kramnik’le konuştun mu?
Topalov: Kremlin, şu Rus ajanı zehirlediklerini, ya da Kramnik’in hile yaptığını asla itiraf etmeyecektir.
Kendini fizikî tehlikede hissettin mi?
Topalov: Evet, ve bir daha oraya gideceğimi hiç sanmıyorum.
Yeni maç teklifine gelelim. Sen kendin bu maçın muhtemelen oynanmayacağını düşünüyorsun.
Topalov: Sorun şu ki Kramnik ünvanı tahtada savunmadan elinde tutmak istiyor. Hep bir imtiyaz peşinde. Meksika’da bile oynayacağını sanmıyorum.
Kalmykia’da doping kontolü yapıldı, değil mi?
Topalov: Bir test yaptılar ama laboratuvar Moskova’daydı.
Başkan Ilyumzhinov hakkında ne düşünüyorsun?
Topalov: O bir iş adamı ve basitçe şampiyonun Rus olmasına ihtiyacı vardı. Kişisel bir şey değil. Bu yönde emir almıştı.
Skandal ortaya çıktıktan sonra Kramnik’in hile yapmaya devam ettiğine inanıyor musun?
Topalov: Şahsen, evet, inanıyorum. Hatta yeni yöntem daha da iyiydi.
Eşitlik bozma maçlarında da mı?
Topalov: Çok sağlam bir sistem kullanıyorlardı. Dördüncü oyunda Kramnik sadece bir bilgisayarın bulabileceği bir hamle yaptı. Ayrıca dinlenme günü hakkı vardı ama,hasta olmasına rağmen bu hakkı kullanmadı. Eğer hamleler size söylenecekse, en iyisi mümkün olduğunca erken oynamaktır. Ama eşitlik bozma maçlarında uyduruk kablo işinden daha iyi bir yöntem kullandılar.
Eğer söylediklerinin hepsi doğruysa, bilgisayarlar gelecekte daha da kuvvetli hale geldiklerinde ne olacak?
Topalov: Eğer işler böyle devam ederse, Rusların sahip olduğu teknolojiyle Kramnik’i bir maçta yenmek imkansız olacaktır.
Bunu durdurmanın bir yolu yok mu?
Topalov: Eşitlik bozma maçlarından hemen önce, takımımın bir üyesi üzerini ararken…
…elektronik cihazlar için mi?
Topalov: Evet, tarayıcıyla… Adam gözle görünür bir şekilde, tir tir titriyordu. Bence vücudunda bir şey vardı ve bulacağımızdan korkuyordu. Biliyorum ki, bu benim kişisel fikrim, sadece bir tahmin. Benim için kesin kanıt kablodur.
Ama ikinci oyunda Kramnik’i tahtadan sildin, sonra oyunu bitirmeyi başaramsan da…
Topalov: Tam da olarak bilgisayar gibi oynadığı için. Saldırım çok tehlikeliyken taşları çok hızlı bir şekilde, büyük bir sakinlikle alıyordu. İnanamadım. Konuma bilgisayarla bakarsanız, kaybediyor olmasına rağmen, uzun süre siyahı tuttuğunu görürsünüz. Nasıl bu kadar kendinden emin olabildi?
Maçtan önce herhangi bir şüpheye kapıldın mı?
Topalov: Bu aklımızda vardı ve en kötü durumda bile parayı alırız diye düşündük. Sorun bizim bunu fark etmemiz oldu. Eğer farkına varmazsanız sadece satranç oynarsınız. Ama eğer fark ederseniz bu sizi mahveder. Uyuyamazsınız ve devamlı çemberler çizerek dönersiniz…
http://www.chessbase.com/newsdetail.asp?newsid=3553
İspanyolca orijinal röportaj metni
Türkçesi : O.Oğul Köseoğlu
Yazıyı hazırlayan O.Oğul Köseoğlu kendini şöyle ifade ediyor:
1983 yazında, Türkiye siyasi haritasının en aşağı solunda doğdu. Dört buçuk yaşında babası satranç oynarken “Baba bu nee?” sorusuna karşılık “Çek elini evladım tahtadan!” şeklinde işittiği azarın neticesinde, oğlunun bitmek bilmeyen ağlamasına yüreği dayanmayan annesi, kendisini satranç ile tanıştırdı.Milli Eğitim Bakanlığı ile biten ilişkisinin ardından “Sen yoluna, ben yoluma” temennisiyle Muğla’dan ayrılıp, Hacettepe Üniversitesi Amerikan Edebiyatı bölümüne kaydoldu. İki senede bir hayli alkol, bir kaç duş ve “Devlet üniversitesinde okunmaz abi!” gibi bir hayat dersi aldıktan sonra, halen pek sevdiği Ankara’dan hayal kırıklığıyla ayrılarak satranç çalışmalarına ağırlık verdi.Yeniden üniversite sınavına girmeye hazırlanırken, sınav ücretini yatırmayı unuttuğu için, bir yıl daha “Öğrenci indirimi olmuyor mu ya?” cümlesini sarf edemeyecek oluşunun verdiği gerginlikle kısa bir cinnet geçirdi. Zor zamanlarda yine yanında satranç vardı! Bu araya giren seneyi de satranç antrenmanına ve Muğla ilinin çeşitli ilçelerindeki genç dimağları satranç ile tanıştırma çalışmalarına ayırdı. Bu zaman zarfında, bir Türk Dil Kurumu gönüllüsü olarak verdiği toplumsal savaşın bir parçası olan, sitede yayınlanan yazıladaki anlatım bozuklukları ve imla hatalarını Sayın Selim Gürcan beyefendiye ispiyonlamak kutsal göreviyle, Satrancokulu.com ailesine ilk adımını attı.2004 yılında İstanbul Bilgi Üniversitesi Karşılaştırmalı Edebiyat bölümünü burslu kazanarak, “Neyi karşılaştırıyorsunuz?” sorusundan koşarak uzaklaşma isteğiyle tanıştı. Halen bu bölümün zaman zaman ağlayan, sıklıkla satranç oynayan öğrencisidir.Boş vakitlerini bilgisayarların satranç oynayamadıklarına dair inancını pekiştirecek argümanlar toplayarak ve internete şaşırarak geçirmektedir.Satranç sporculuğunun yanısıra, 2. Kademe Satranç Antrenörü ve Satranç İl Hakemi olarak görev yapmaktadır.