Aslında Fide’nin getirmiş olduğu bir çok yenilik satranç adına çok iyi oldu. Baksanıza So, notasyon kağıdına bir şeyler yazdığı için hakem tarafından o maçtan hükmen yenik ilan edildi. Bunun gibi bir çok yenilikler var. Ajurnelerin kalkması, sigara yasağı, oyuncuların aralarında konuşamaması, salonu terk edememeleri, hamle başına 30′ eklenmesi vb. gibi…
Hiç unutmam zannederim 1975 Balkan Birinciliği İstanbul Tepebaşı Pera Palas oteli idi. Tüm oyuncular aynı otelde kalıyor ve maç salonu da otelde. Tur başlamış Romen GM Ghergeu beyazlarla oynuyor. Sıra kendisinde olmasına rağmen odasına çıkıp 15’sonra geri gelmişti. Soranlara barsak sorunum var demişti. Millet sadece gülüyordu herhalde usta varyantı unuttu diye. Geldi ve aslanlar gibi kazandı. Hiçbir yaptırım yoktu o zamanlar. Adam ne de olsa büyük usta …
Hiç sigara kullanmayanlar maçta puro yakar ve rakiplerinin yüzüne üflerlerdi hatırlayanlar bilir. Yabancı oyuncular maç sırasında hep aralarında konuşur biz ikaz edince de başka şeyler konuşuyoruz bizim maç hakkında konuşmaya ihtiyacımız yok derler işin içinden çıkarlardı.
O zamanlar bir GM ile oynamayı bırakın yüzünü görmek, sohbet edebilmek önemli ayrıcalıktı. Davet edildikleri ülke için ayak bastı parası olarak 500 Dolar alırlardı. Ghorgeu, Radulov, Tringov, Popov, Çikoltea, Gligoriç, Velimiroviç, Drimer, Sabo, Knezeviç, Matuloviç, Matanoviç, Rajkociç,Bobostsov, Bobosyan, İnkiov, …. o zamanki çok kuvvetli rakiplerimizdi Balkan Birinciliklerinde. En zevkli yanı da onların bizlere puan kaybettikleri zaman yüzlerinin aldığı haldi.
Şu anda o kadar çok GM var ki yetişene aşk olsun, dokunsan her yer GM. Rating eflasyonu var adeta. O zamanların 2300 puanı şu anların zannederim 2600 lerine tekabül etmektedir. Üstelik o zamanlarda bu kadar çok turnuva da yok ve en önemlisi SSCB henüz dağılmamış . Zaten en büyük satranç patlaması ondan sonra olmaya başladı.